I. Masa “İman Masası Deklarasyonu”


Ahmed Yosunkaya
Ahmet Kaya
Ali Akkaya
Ali Sevim
Betül Güntay
Hasan Said Şener
Hüseyin Tural
Kübra Alkan
Meryem Yalçın
Muhammed Nedim Söğüt
Mustafa Erdemir
Nazlı Sertbakan
Nurbanu Ateş
Saliha Ferşadoğlu
Şefik Celil Çelik

1- Bu zamandaki en büyük farz vazife olan İttihad-ı İslâm’ın temelini iman oluşturur. İman ve İttihad-ı İslâm kavramları birbirinden ayrı düşünülemez. İttihad-ı İslâm’ın peyman ve yemini imandır.
2- İttihad-ı İslâm’ın önündeki en büyük engel iman zafiyetidir. Bunun tedavisi tahkiki imanı elde etmektir. İmanın sağlam, sarsılmaz ve hariçten gelecek olan saldırılara karşı dayanıklı bir yapıya sahip olması gerekir.
3- Kur’ân ve sünnetin işaret ettiği üzere İttihad-ı İslâm’ın başlangıç noktası bir nev’î mü’minlerin kalbidir. Kalplerdeki iman ve diğer mü’minlere karşı olan sevgi çok sağlam olmalıdır. Asr-ı Saadette sahabelerin arasındaki uhuvvet ve sevgi Müslümanlara rehber olmalıdır.
4- Toplum hayatında insanları bir arada tutan, toplum olmalarını sağlayan hakikatlerden birisi de inanç birliğidir. Aynı dâvâya, aynı hakikate inanan insanlar birliktedir. Bu birliktelik yeni birliklerin kapısını açacaktır.
5- Müslümanlar arasındaki esasa ilişkin olmayan farklılıklar, müspet mânâda değerlendirilip, bir zenginlik olarak kabul edilmelidir.
6- İman kalplerin birliğini gerektirir. Kalplerdeki birlik ise en sağlam bir şekilde uhuvvet, ihlâs, sıdk, tesanüt, hüsn ü zan, muhabbet ve biz olma duygusu ile sağlanır.
7- İmandaki zafiyet sonucunda mü’minlerde kin ve adavet, nifak ve şikak, menfi milliyet, yeis, tarafgirlik, istibdat, hırs, enaniyet ve su-i zan ortaya çıkar. Müslümanların, Kur’ân ve sünnet ışığında, kendilerini birbirine bağlayan manevî rabıtaları fark ederek bu hastalıkları izale etmeleri gerekir.
8- İttihad-ı İslâm vazifesi kutsîdir. Hedef ve maksat îlâ-yı Kelimetullah’tır. Buna en büyük delil hakaik-ı imaniyedir. Kaynak Kur’ân-ı Hakim ve sünnet-i seniyyedir. Rehber Hz. Peygamber’dir (asm). Bu asırdaki reçete ise Kur’ân-ı Hakim ve hadislerden süzülen Risâle-i Nur’dur. Ameldeki birinci maksat rıza-i İlâhidir.d