- Anasayfa
- Faaliyetler
- Risale-i Nur Kongreleri
- VI. Risale-i Nur Kongresi
- VI. Masa “Hamiyet”
VI. Masa “Hamiyet”
“Hamiyet”
Katılımcılar
Doç. Dr. Vedat DEMİR
Ahmet DURSUN
Doç. Dr. Kadir CANATAN
Doç. Dr. Yakup ASLAN
Nimet DEMİR
Mustafa AKYOL
Murat KARA
- Hutbe-i Şamiye, İslam medeniyetini yeniden ihya sürecinde, asrın gidişatı ve o asırda yaşayan Müslümanların yapısal problemlerini tahlil eden ve bu konularda çözümler sunan içtimai ve İslami bir manifestodur.
- İslam toplumlarını geri bırakan ve İslam âleminin gelişmesini engelleyen hastalıkların en önemlilerinden biri ‘menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek’tir. Bireysel menfaat ve çıkarların toplumsal fayda ve dayanışmanın üstüne çıkarılması egoizm, narsisizm, benmerkezcilik ve ötekileştirme gibi sonuçları doğurmaktadır.
- Hamiyet, ferdin ve toplumun farklılıklarını tanıyan, onların gelişmesine imkân sağlayan, hak ve özgürlüklerini teminat altına alan uzlaştırıcı bir kavramdır.
- Hamiyet, ‘bireycilik ve toplumculuk’ fikirlerinin ötesinde, toplum ve fert ilişkilerini sağlamlaştıran, muhabbet ve yardımlaşmayı artıran bir anlayıştır. Ne ferdi topluma ne de toplumu ferde feda eder. Toplumun menfaatini ferdin; ferdin menfaatini de toplumun gelişmesinde görür.
- Hamiyet kavramı hak ve sorumlulukların dengeli olarak kullanılmasını içermektedir. Haklar, yöneticiler tarafından güvence altına alınmalı, sorumluluklar ise ferdin özgür iradesine bırakılmalıdır.
- Hamiyet, ferdin kendi vicdanından, aile ve sosyal çevresinden destek alan; geliştirilmesi gereken bir duygudur. Temelini imanın teşkil etmesi gereken bu duygu, eğitim yoluyla doğru istikamete yönlendirilmelidir.
- Hamiyet, ancak Allah ve ahiret inancıyla bezendiği, İslam ahlak ve faziletiyle hayata geçirildiği takdirde sadakat, adalet ve mertlik gibi yüksek hasletleri doğuran, ümitsizliği ortadan kaldıran bir değer haline gelir.
- Hamiyet-i diniye, hamiye-i milliyeyi de içinde barındıran, aidiyetleri reddetmeyen, daha üst bir kimliği ifade eder. Hamiyet-i milliye, hamiyet-i diniyenin yerine geçemez. Ancak ona tabi ve hizmet etmekle gerçek anlamını kazanabilir.
- Hamiyet, ancak meşveret-i hakikiye sonucu doğru bir mecra kazanabilir. İslam toplumunun geleceği meşveret-i hakikiye sonucu oluşacak bir hamiyet anlayışıyla inşa edilmelidir.
- İttihad-ı İslam’a muhtaç olan İslam âlemi bunu ancak hamiyet-i diniye ile gerçekleştirebilir. İslam toplumları ayrıştırıcı değil, birleştirici ortak değerler etrafında kenetlenmelidir.