Mesnevi-i Nuriye

Mesnevi-i Nuriye, Fihrist, 339. sayfadasınız.

Fihrist
MUKADDEME:.... 16
1-LEM'ALAR:..... 19
Tevhide dair olup Risale-i Nur'daki Yirmi İkinci Söz'ün esası ve bir cihette Arapçasıdır. On Dört Lem'a ile tevhidin en ince hakikatlerini, en mufassal bir surette وَفِى كُلِّ شَىْءٍ لَهُ اٰيَةٌ تَدُلُّ عَلٰى اَنَّهُ وَاحِدٌ 1 hakikatine mazhar edecek bir silsile-i delâil ve şehadeti ibraz eden çok kıymettar ve hava, su, ekmek gibi herkesin muhtaç olduğu bir risaledir.
Nur'un Mesnevî'sinin başında dercedilen Lâsiyyemalar, Lem'alar, Reşhalar isimlerindeki üç risale, âhirdeki risaleler gibi müteferrik meselelerden bâhis değildir. Aynı mevzu üzerinde gidiyorlar.
2-REŞHALAR:..... 33
Bu Reşhalar Risalesi, imanın en mühim üç erkânından nübüvvetin hakikatini ve Nübüvvet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) gayet kât'i ve parlak burhanlarla ispat ediyor. Şems nasıl ziya vermemesi mümkün dirildir; Aynen öyle de ulûhiyet de risâletsiz mümkün olmadığını ispat ediyor ve nübüvvetin hakikatini güneş gibi gösteriyor. Kâinatı mücessem bir Kur'ân-ı kebir olarak temsil edip, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselam onun Âyetü'l-Kübrası olduğunu, gözünde perde ve kalbinde pas olmayanlara irâe ediyor.
Bu harika risale On Bir Reshadır. On Birinci Reşhada, yirmi bir mu'cizat-ı Ahmediyeye (a.s.m.) işaret eden bir salâvat-ı şerifeyi o Nebiy-yi Zîşan Aleyhissalâtü Vesselam Efendimize getiriyor.
On Birinci Reşhadan sonra uzun bir "İ'lem"de, nübüvvet-i Ahmediyeye (a.s.m.)—başka bir tarzda—görülmemiş delilleri gösteriyor.
Bu Risalenin Türkçesi Risale-i Nur'daki On Dokuzuncu Sözdedir.
Mesnevî'nin başındaki bu üç risale "Eski Said"in eserlerinden olmayıp, Üstadımızın tabiriyle, "Yeni Said"in eserleridir. Üstadımızın eski eserlerinden Risale-i Nur'a girenler olduğu gibi, Risale-i Nur'u te'lifi zamanında yazdığı Arapça eserleri de, bu suretle Mesnevî-i Arabîye'ye idhal olunmuştur.

Fihrist MUKADDEME:.... 16 1-LEM'ALAR:..... 19 Tevhide dair olup Risale-i Nur'daki Yirmi İkinci Söz'ün esası ve bir cihette Arapçasıdır. On Dört Lem'a ile tevhidin en ince hakikatlerini, en mufassal bir surette وَفِى كُلِّ شَىْءٍ لَهُ اٰيَةٌ تَدُلُّ عَلٰى اَنَّهُ وَاحِدٌ 1 hakikatine mazhar edecek bir silsile-i delâil ve şehadeti ibraz eden çok kıymettar ve hava, su, ekmek gibi herkesin muhtaç olduğu bir risaledir. Nur'un Mesnevî'sinin başında dercedilen Lâsiyyemalar, Lem'alar, Reşhalar isimlerindeki üç risale, âhirdeki risaleler gibi müteferrik meselelerden bâhis değildir. Aynı mevzu üzerinde gidiyorlar. 2-REŞHALAR:..... 33 Bu Reşhalar Risalesi, imanın en mühim üç erkânından nübüvvetin hakikatini ve Nübüvvet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) gayet kât'i ve parlak burhanlarla ispat ediyor. Şems nasıl ziya vermemesi mümkün dirildir; Aynen öyle de ulûhiyet de risâletsiz mümkün olmadığını ispat ediyor ve nübüvvetin hakikatini güneş gibi gösteriyor. Kâinatı mücessem bir Kur'ân-ı kebir olarak temsil edip, Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselam onun Âyetü'l-Kübrası olduğunu, gözünde perde ve kalbinde pas olmayanlara irâe ediyor. Bu harika risale On Bir Reshadır. On Birinci Reşhada, yirmi bir mu'cizat-ı Ahmediyeye (a.s.m.) işaret eden bir salâvat-ı şerifeyi o Nebiy-yi Zîşan Aleyhissalâtü Vesselam Efendimize getiriyor. On Birinci Reşhadan sonra uzun bir "İ'lem"de, nübüvvet-i Ahmediyeye (a.s.m.)—başka bir tarzda—görülmemiş delilleri gösteriyor. Bu Risalenin Türkçesi Risale-i Nur'daki On Dokuzuncu Sözdedir. Mesnevî'nin başındaki bu üç risale "Eski Said"in eserlerinden olmayıp, Üstadımızın tabiriyle, "Yeni Said"in eserleridir. Üstadımızın eski eserlerinden Risale-i Nur'a girenler olduğu gibi, Risale-i Nur'u te'lifi zamanında yazdığı Arapça eserleri de, bu suretle Mesnevî-i Arabîye'ye idhal olunmuştur.