İlk Dönem Eserleri

İlk Dönem Eserleri, Üçüncü dersin zeyli, 39. sayfadasınız.

اَلاَ اِنَّ اَوْلِيَۤاءَ اللهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ * اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ * لَهُمُ الْبُشْرٰي فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِى اْلاٰخِرَةِ لاَ تَبْدِيلَ لِكَلِمَاتِ اللهِ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ * 1
ba
Üçüncü dersin zeyli
Ey Said-i kàsır, âciz ve fakir! Bilmelisin ki, senin mahiyet-i nefsinde nihayetsiz bir kusur, nihayetsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr, nihayetsiz bir ihtiyaç, nihayetsiz âmâl derc edilmiş. Cenâb-ı Fâtır-ı Hakîm, nasıl ki açlık ve susuzluğu midene vermiş, ta ihsanatını ve lezaiz-i nimetini tanıyasın. Onun gibi, seni kusur ve fakr ve ihtiyaçtan terkip etmiş, ta mirsad-ı kusurunla Fâtır-ı Zülcelâlin, seradikat-ı cemâl ve kemâline; ve mikyas-ı fakrınla, derecat-ı gına ve rahmetine; ve mizan-ı aczinle, meratib-i iktidar ve kibriyasına; ve fihriste-i ihtiyacatın tenevvüü ile envâ-ı niam ve ihsanatına bakabilesin ve tanıyasın ve vazife-i hilkatini eda edesin.
Bundan bil ki, gaye-i fıtratın, ubudiyettir. Ve ubudiyet odur ki, sen, Fâtır-ı Zülcelâlin dergâh-ı rahmetinde Estağfirullah ve Subhanallah ile kusurunu ve Hasbünallah ve Elhamdü lillâh ile fakrını, ve Allahu ekberve لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ 2 ile ve istimdatla aczini ilân etmek ve âyine-i ubudiyetinle cemâl-i rububiyetini izhar etmektir.

اَلاَ اِنَّ اَوْلِيَۤاءَ اللهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ * اَلَّذِينَ اٰمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ * لَهُمُ الْبُشْرٰي فِى الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَفِى اْلاٰخِرَةِ لاَ تَبْدِيلَ لِكَلِمَاتِ اللهِ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ * 1 ba Üçüncü dersin zeyli Ey Said-i kàsır, âciz ve fakir! Bilmelisin ki, senin mahiyet-i nefsinde nihayetsiz bir kusur, nihayetsiz bir acz, nihayetsiz bir fakr, nihayetsiz bir ihtiyaç, nihayetsiz âmâl derc edilmiş. Cenâb-ı Fâtır-ı Hakîm, nasıl ki açlık ve susuzluğu midene vermiş, ta ihsanatını ve lezaiz-i nimetini tanıyasın. Onun gibi, seni kusur ve fakr ve ihtiyaçtan terkip etmiş, ta mirsad-ı kusurunla Fâtır-ı Zülcelâlin, seradikat-ı cemâl ve kemâline; ve mikyas-ı fakrınla, derecat-ı gına ve rahmetine; ve mizan-ı aczinle, meratib-i iktidar ve kibriyasına; ve fihriste-i ihtiyacatın tenevvüü ile envâ-ı niam ve ihsanatına bakabilesin ve tanıyasın ve vazife-i hilkatini eda edesin. Bundan bil ki, gaye-i fıtratın, ubudiyettir. Ve ubudiyet odur ki, sen, Fâtır-ı Zülcelâlin dergâh-ı rahmetinde Estağfirullah ve Subhanallah ile kusurunu ve Hasbünallah ve Elhamdü lillâh ile fakrını, ve Allahu ekberve لاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِاللهِ 2 ile ve istimdatla aczini ilân etmek ve âyine-i ubudiyetinle cemâl-i rububiyetini izhar etmektir.