Müslümanların tarihte kurduğu devletler ve medeniyete katkıları – 4

8. DİĞER MÜSLÜMAN DEVLETLER VE İSLÂM MEDENİYETİNE KATKILARI

Karahanlılar: M: 840 yılında kuruldu. Bilge Kül Kadir Han zamanında Müslümanlığı kabul ettiler. M: 1212 yılında Harzemşahlar tarafından son verildi.

Gazneliler: M: 968’de Sebük Tegin tarafından kuruldu. Gurlular tarafından M: 1187’de yıkıldı. En büyük hizmetleri özellikle Gazneli Mahmut döneminde İslâmın Hindistan ve civarına yayılmasını sağlamaktır. Tarih alanında Gazneliler döneminde El-Utbi, Gerdizi, Beyhak gibi büyük tarihçiler yetiştirdiler.

Harzemşahlar: M: 1097’de Atsız tarafından kuruldu. Moğollar tarafından M: 1231 yılında ortadan kaldırıldı. Bu devletin Moğolların eline geçmesiyle İslâm kültürü ağır bir darbe yedi. Özellikle Celâleddin Harzemşah tarafından Moğollara karşı pek çok defa başarı sağlanmış ve uzun süre İslâm dünyası Moğol istilâsından korunmuştur.

Memlükler: M: 1250’de İzzettin Aybeg tarafından kuruldu. M: 1517’de Yavuz Sultan Selim tarafından son verildi [21].

9. İSLÂMİYET’İN MEDENİYETE KATKILARI

Dünyanın bugünkü medeniyet seviyesine ulaşmasında en büyük pay “İslâm uygarlığı”na aittir. Yapılan keşiflerin tamamına yakını, dokuzuncu yüzyıldan on dördüncü yüzyıla kadar uzanan döneme rastlar. Bütün hayatlarını, dolayısı ile bilime dair bütün çalışmalarının temelini Kur’ân ve Sünnete dayandıran Müslümanlar, her dönemde bilime sahip çıkmışlardır. Akla ve bilgiye dayanan İslâm uygarlığı, dünyanın bugün sahip olduğu pek çok değere de kaynaklık etmiştir [14].

“Yaratan Rabbinin ismiyle oku.” [15], “Bilmiyorsanız, ilim ve hikmet ehline danışınız.” [16] gibi âyetler, ilme verilen değer, ilmin fazileti ve âlimlerin üstünlüğü hakkındaki açık delillerdendir [16]. Peygamberimizin, “İlim mü’minin yitik malıdır, nerde bulursanız alın.” [17], “İlim öğrenmek her Müslüman’a farzdır.” [17], gibi pek çok hadisi de yukarıdaki ayetlerin mânâlarına destek vererek Müslümanları ilmi araştırmalara sevk etmiş ve elde edilen bilginin uygulamaya konulmasını (teknoloji kurmayı) teşvik etmiştir.

Kur’ân’da, kâinatın yaratılışı ve düzeni ile ilgili âyetlerin bildirilmesi, bilgi sahibi olmaya büyük önem verilmesi, tabiatta Allah’ın varlığının delillerinin görülmesi, kâinattaki her nesne ve varlığın birbirine olan uyum ve bağlılığı; söz konusu dönemde bilimin ilerlemesine yol açmıştır.

İslâm dünyasına, insanlığa ve medeniyete büyük katkılar sağlayan binlerce bilim insanı yetişti. Kendi alanlarında çığır açan ve tarihe damgasını vuran Müslüman ilim adamlarından bir kısmını aşağıda vereceğiz [4]. Bu, İslâmiyet’in Müslümanları bilim ve teknolojiye ne denli teşvik ettiğinin ve medeniyete yapmış olduğu büyük katkıların bir göstergesidir.

* Akşemseddin: Pasteurden 400 sene önce mikroptan söz eden bilgindir.

* Ali Kuşçu: Yaşadığı yüzyılın Batlamyus’u olarak anılan büyük bir astronomi ve matematik âlimidir.

* Cabir bin Hayyam: Atom bombası fikrini ilk defa ortaya atan ve “kimyanın babası” olarak bilinen dâhî bilgindir.

* Cezeri: Sibernetiğin kurucusudur. Otomatik sistemin öncülerindendir.

* Evliya Çelebi: Büyük Türk seyyahı ve yazardır.

* Farabi: Ses olayını ilk defa fizikî yönden açıklayan dünyanın en büyük fizik bilgini ve filozoflarındandır.

* Harizmi: İlk cebir kitabını yazan ve “sıfır (0)” rakamını kullanan, Batıya cebiri öğreten matematik bilginidir.

* İbni Haldun: Sosyolojinin kurucusudur. Tarihi ilim haline getiren büyük bir düşünürdür.

* İbni Heysem: Optik ilminin kurucusu olan büyük bir fizik âlimidir.

* İbni Kemal: Dönemin büyük bilim adamlarındandır. 300’ü aşkın eser vermiştir.

* İbni Rüşd: Eserleri Avrupa’da yıllarca okutulan İslâm bilginidir. Büyük bir mütefekkir, doktor, astronom ve matematikçidir.

* İbni Sina: Eserleri Avrupa üniversitelerinde 600 sene kadar temel kitap olarak okutulan dâhî bir Müslüman doktordur. 270 kadar eser vermiştir.

* Kindi: Einstein’e benzer olarak izafiyet teorisini ilk defa ortaya atan Müslüman bilgindir.

* Mimar Koca Sinan: Seviyesine bugün bile ulaşılamayan dâhî mimar 364 esere imza atmıştır. Çıraklık eseri olan Şehzade Camii, kalfalık eseri olan Süleymaniye Camii ve ustalık eseri olan Selimiye Camii eserlerinden bir kaçıdır.

* Ömer Hayyam: Binom açılımını bulan âlim, şair matematikçi ve astronomdur.

* Pîrî Reis: 500 sene önce bugünküne çok benzer dünya haritasını çizen coğrafyacıdır.

* Râzî: Cerrahide dikiş malzemesi olarak ilk kez hayvan bağırsağını kullanan, asırlar boyunca Avrupa’ya ders veren kimyager ve doktordur.

10. SONUÇ

İslâm tarihi gösteriyor ki, İslâmiyet’in en güzel yaşandığı dönemler, Müslümanların altın çağları olmuştur. Emeviler, Abbasiler, Endülüs İslâm Devleti, Eyyubiler ve Osmanlılar buna şahittir. Bu dönemlerde Müslümanlar bilimin her dalında büyük ilerlemeler kat etmişler, çağlara damgalarını vurarak bugünkü Avrupa ve Amerika Medeniyetine hocalık etmişler ve büyük ilim adamları yetiştirmişlerdir. Bütün bunlar İslâmiyet’in bir akıl ve mantık dini olduğunu, insanlığın yararına olan her türlü bilimsel ve teknolojik gelişmeyi desteklediğini ve teşvik ettiğini açık olarak ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, Bediüzzaman’ın da ifade ettiği gibi: [5] “Ne vakit Müslümanlar; İslâmiyet’i tam mânâsıyla yaşamışlarsa, o zamana nispeten terakki etmişler, insanlığa yol göstermişlerdir. Buna şahit, Avrupa’nın en büyük üstadı Endülüs İslâm devleti olmak üzere tarihteki İslâm devletleridir. Ve ne vakit de İslâm cemaati dine karşı lâkayt vaziyeti almışlar, dinden uzaklaşmışlarsa; gerileyip perişan olmuşlardır. Buna Şahit de, günümüz İslâm dünyasıdır.”

Yukarıda bahsedilen göz kamaştırıcı tabloyu ortaya koymamızdaki amaç, geçmişimizle kuru kuru övünmek değil, İslâm dünyasının sahip olduğu muazzam potansiyeli ortaya koymaktır. Biz de onlara lâyık torunlar olarak, doğru İslâmiyet’i yaşayarak, insanlığa erdemli bir medeniyeti dün olduğu gibi bu gün de sunabileceğimize inanıyoruz.