Artık yeter, tahammülüm kalmadı

Gayr-i Münteşir

Yirmi sekiz senede, yüz senelik azabı bana çektirdiler. Bu işkencelere son verilmek için, hem bumemlekete, hem âlem-i İslâma hiç zararı olmadığı gibi, çok menfaati bulunan Risale-i Nur’un tam serbestiyetinivermek, hükümet-i İslamiyenin büyük vazifesidir. Kat’iyen tahakkuk etmiş ki; Afyon mahkemesinde, müthiş bir komiteninparmağıyla, beş mahkemenin ve dört emniyet dairesinin bize iade ettikleri aynı kitapları ve Mahkeme-i Temyiz de okitaplar lehinde beraat ile hükmedip, on beş-yirmi gün zarfında, zararsız olduğuna karar verdiği halde, AfyonMahkemesi dört buçuk senedir, gayet az olan ve hiç bir kitab onlarda bulunmayan ve hapiste bizimle beraber yatan bir-ikiNur talebesine yanlış adreslerle, haber verilmemiş diye bundan evvel iki ay, şimdi de bir ay geriye tehir edilmiş ve bubiçare Nur talebelerine elli bin belki yüz bin lira gidip gelme yol masrafları için zarar vermeleri ve hattâ Afyon’unNur Risalelerini müsadere kararı sebebi ile ve ihtarı ile İstanbul’da müsadere edilen Rehber Risalesi ve mahkemesisebebi ile, kışta benim gibi gayet iktisatçı bir fakir, yüz banknotu otomobile ücret vermeye mecbur olması ve yirmisenede bazen yüz, bazen yetmiş, bazen elli arkadaşımı çok defa lüzumsuz mahkemelere ve hapislere sevk etmeleriyle,elbette yüz binler lira zarar ve ziyanımız olması gösteriyor ki, müthiş bir garazkârın parmağı bu işe karışıyor.

Evet bu mahkemelerin haksız olarak Nur talebelerine, on beş sene zarfında elli bin, belki yüz bin banknotzarar vermeleri haksız ve kanunsuzdur. Bu yüz bin lira zararı, tazminat olarak dava ediyoruz. Yüz binler davacı, budavanın arkasında var. Şimdi bu Afyon’un pek kat’î bir garazla bu zalimane muamelesinin gayet kat’î bir hücceti vedelili, mahkûmiyetime dair neşrettikleri kararnameleridir ki, Mahkeme-i Temyiz, esasıyla bozmuş olduğu o kararnamedebenim mahkûmiyetimin şiddetli cezasına gösterdikleri delil de, "Said’de Kürdlük var, hem ölmüş bir adama tecavüzediyor" demeleridir. Acaba hiç bir mahkeme, dünyada böyle bir şeyi medar-ı mes’uliyet yapar mı? Yetmiş cinsten bumemleketimizde bulunan Müslüman kardeşlerimizde böyle unsuriyet ve cinsiyet farklarını nazara almadığı halde, şimdiSaid, Kürdlüğünü değil, bütün memleketini ve akrabasını bırakıp, ruhunu ve hayatını bu millet-i İslamiyeye vedindar Türklere feda ettiği halde ve yirmi sekiz sene işkencelerle azab gördüğüne mukabil o Türkler ki, samimî kardeşliğindezerre kadar sarsılmayan bir adam hakkında ve dünyada hiç bir mahkemenin medar-ı mes’uliyet yapmadığı, ırkçılıkhem hakikî olmadığı için, o da bütün kuvveti ile ırkçılığı elli seneden beri bırakıp bütün hayatı veeserleriyle "İslamiyet milliyeti her şeye mukabildir" demiş ve o milleti tutmuş, hem "ırkçılığı bırakınız,İslâmiyet milliyetine giriniz" demiş. Daima ders vermiş. Şimdi böyle bir adama, Afyon mahkemesi ceza verirken,onda Kürdlük damarı var diye şiddet-i cezaya sebep göstermiş. Böyle mahkemeyi elbette, mahkûm olan bizler, böylekanun namına kanunsuzluk edenlerden, zararlarımızın tazminatını, Mahkeme-i Kübra’da dava ediyoruz ve edeceğiz.