Bediüzzaman Said Nursî’nin Hayatından Kronolojik Bilgiler

1878

  • Bitlis’in Hizan kazasına bağlı Nurs köyünde doğdu. (5 Ocak-12 Mart)

1886

  • Molla Muhammed Emin Efendinin medresesinde öğrenim hayatına başladı.
  • Nurs’a geri döndü.

1887

  • Öğrenim için Pirmis köyüne gitti.
  • Ağabeyi Molla Abdullah ile birlikte Nurşin köyüne ve Şeyhan yaylasına öğrenim için gitti.
  • Tağ Medresesinde öğrenime devam etti.

1888

  • Tağ Medresesinde bir müddet kaldıktan sonra önce Nurşin’e, sonra da Hizan’a döndü.
  • Hizan’da bir süre kaldıktan sonra, yeniden ilim öğrenmek üzere Arvas nahiyesine gitti.

1889

  • Arvas’ta da bir süre kaldıktan sonra Mir Hasan Velî Medresesine, daha sonra ise Vastan kasabasına gitti.

1890

  • Molla Muhammed’in refakatinde Doğubayazıt’a hareket etti.

1891

  • Doğubayazıt’ta Şeyh Mehmed Celâlî Medresesine geldi. Buradaki 3 aylık eğitimi, hayatının en önemli tahsil dönemi oldu.

1892

  • Öğrenimini Şeyh Mehmed Celâlî Medresesinde tamamladı., icazet aldı ve Siirt’e gitti.

1893

  • Siirt’te âlimlerle yaptığı münazaralar onun âlimler arasında tanınmasına sebep oldu. “Saidü’l-Meşhur” lâkabıyla anılmaya başlandı. Buradan Bitlis’e ve daha sonra da Şirvan’a geçti.

1894

  • Tillo’ya giderek Kamus-i Okyanus’u ezberlemeye başladı.
  • Miran aşiret reisi Mustafa Paşayı zulümden men etti.
  • Cizre âlimleriyle münazara etti.
  • Mardin’e gitti. Cemaleddin Efganî’nin fikirlerini savunan ve Sünusiye tarikatine mensup iki kişiyle karşılaştı. Onların fikirleri hakkında bilgi aldı.

1895

  • Bitlis’e sürgün edildi. Burada Bitlis Valisi Ömer Paşa’nın konağında kalmaya başladı.

1897

  • Davet üzerine Van’a gitti.

1898

  • Van’da Vali Tahir Paşa’nın konağında ikamet etmeye başladı.
  • Pozitif ilimlere ait eserleri incelemeye başladı.
  • Horhor Medresesini kurdu ve ders vermeye başladı.
  • Din ilimleri yanında fen ilimlerinde de üstün bir birikime sahip olduğundan, Van uleması kendisine “Bediüzzaman” lâkabını verdi.

1899

  • Kızıl İcaz isimli eserini Arapça olarak telif etti.
  • İngiliz Sömürgeler Bakanının bir sözü üzerine “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez manevî bir güneş olduğunu ben dünyaya ispat edeceğim ve göstereceğim” der.

1900

  • Vali Tahir Paşa’nın konağında kalırken Türkçe’yi iyi kullanmayı öğrendi ve ilk Türkçe mektubunu, yaz aylarında gittiği yayladan Vali Tahir Paşa’ya yazdı.

1903

  • Tahir Paşa ile münakaşa etti ve Hizan’a döndü.

1907

  • İstanbul’a gitti. (Kasım sonu)
  • Bediüzzaman’ın görüş ve davranışları Padişah II:Abdulhamid’i rahatsız etti.

1908

  • Mısır El-Ezher Üniversitesi öğretim görevlilerinden Şeyh Bahîd Efendi ile görüştü.
  • Şekerci Hanı’nda “Her suale cevap verilir, fakat sual sorulmaz” diye ilân etti. (Şubat-Mart)
  • Mizancı Murad’ın, Şehzedebaşı’ndaki Ferah Tiyatrosu’nda verdiği konferansta çıkan kargaşayı yatıştırdı.
  • Hükümet tarafından Topbaşı Tımarhanesine gönderildi.
  • Tımarhane doktorunun “Bediüzzaman’da zerre kadar mecnunluk eseri varsa, dünyada akıllı adam yoktur” şeklindeki raporu üzerine alelacele tımarhaneden çıkarılıp tevkifhanede nezaret altına alındı.
  • Hamallarla konuşarak boykotun daha etkili hâle getirilmesine çalıştı.
  • Bir süre hapiste tutulan Bediüzzaman serbest bırakıldı. (Temmuz)
  • Meşrutiyet ilân edildi. (24 Temmuz)
  • Meşrutiyet’in ilanının 3. Günü irticalen “Hürriyete Hitap” nutkunu irat etti(26 Temmuz). Aynı nutku bilahare Selanik’te de tekrar etti.
  • Hamidiye Alaylarına dair bir hakikati anlatan ilk makalesi Şura-i Ümmet gazetesinde neşredildi. (19 Kasım)
  • Şark ve Kürdistan isimli gazetede “Kürtler Neye Muhtaç?” adlı makalesi neşredildi. (2 Aralık)
  • Kürtlere dair nasihatleri Kürt Teavün ve Terakki gazetesinde neşredildi. (5 Aralık)
  • İkinci defa “Kürtler Neye Muhtaç?” ismiyle Kürt Teavün ve Terakki gazetesinde yazı yazdı. (12 Aralık)
  • Kürt Teavün ve Terakki gazetesinde Osmanlı Mebusan Meclisindeki mebuslara hitap eden “Mebusana Hitap” yazısı neşredildi. (19-26 Aralık)

1909

  • Daha önce yazdığı Mebusana Hitap makalesinin sonuçları hakkında değerlendirmesini “Nutk-ı Sabıkın Neticesi” adıyla, medeniyetle ilgili makalesini ise “İlmiye” adıyla Kürt Teavün ve Terakki gazetesinde neşretti. (9 Ocak)
  • Bayezid Talebe İçtimaında talebeleri yatıştırdı. (27 Şubat)
  • Volkan gazetesindeki ilk makalesi “Hakikat” ismiyle neşroldu. (11 Mart)
  • Volkan’da “Yaşasın Şeriat-ı Garra” (Daha sonraki tashihlerinde makalenin adını “Yaşasın Kur’ân-ı Kerîm’in Kanun-i Esasîleri” olarak değiştirmiştir.) isimli makalesi yayınlandı. (14 Mart)
  • Volkan’da “Yaşasın Şeriat-ı Ahmedî” isimli makalesi neşroldu. (18 Mart)
  • Hayatının âdeta programı sayılabilecek gayelerinin özeti ve fikirlerinin programını ortaya koyan 9 maddelik “Dağ Meyvesi Acı da Olsa Devadır” isimli makalesini Volkan gazetesinde neşretti. (24 Mart)
  • Volkan’da “Seda-i Hakikat” isimli makalesi neşroldu. (27 Mart)
  • Hayatının en önemli gayesi olan ittihad-ı İslâm konusundaki düşüncelerine dair şüphe ve vehimleri bertaraf eden yazıları “Reddü’l-Evham” ismiyle Volkan’da neşredildi. (31 Mart-1 Nisan)
  • Ayasofya Mevlidinde, heyecanlı bir kalabalığı yatıştırdı. (3 Nisan)
  • Volkan gazetesinde “Ziya-i Hakikat” (7 Nisan), “Lemaan-ı Hakikat ve İzale-i Şübehat” (11, 12, 13, 15 Nisan) makaleleri neşredildi.
  • Volkan Başmuharriri Derviş Vahdetî’ye hitaben “Edipler edepli olmalı” diyerek yazdığı kısa bir açıklaması Volkan’da yayınlandı. (11 Nisan)
  • 31 Mart Vak’ası çıktı ve bu esnada askerlere hitap ederek isyandan vazgeçmelerini sağladı. (13 Nisan)
  • 31 Mart Vak’asında 8 taburu itaate sevk eden “Kahraman Askerlerimize” isimli makalesi Mizan (15 Nisan), Volkan ve Serbestî (17 Nisan) gazetelerinde neşredildi.
  • “Asakire Hitap” isimli makalesi Mizan (17 Nisan), Serbestî (18 Nisan) ve Volkan (20 Nisan) gazetelerinde neşredildi.
  • “Cemiyetlere İhtar-ı Mühim” ile “Seda-i Vicdan” isimli makaleleri Mizan (17 Nisan) ve Volkan (20 Nisan) gazetelerinde neşredildi.
  • “Umum Zabitanımıza” isimli açıklaması Serbestî gazetesinde neşredildi. (20 Nisan)
  • 31 Mart Vak’asına karıştığı iddiasıyla tevkif edildi, Divan-ı Harbi Örfîde yargılandı ve beraat etti. (30 Nisan-25 Mayıs)
  • Divan-ı Harb-i Örfî isimli eserinin 1. Baskısı yapıldı.

1910

  • Divan-ı Harb-i Örfî isimli eserinin 2. baskısı yapıldı.
  • 1908 ile 1910 yılları arasına ait muhtelif nutukların ye aldığı Nutuk isimli eseri neşredildi.
  • İstanbul’dan ayrılarak İnebolu, Batum ve Tiflis’e gitti (Mart). Oradan Doğu ve Güneydoğu illerinin gezerek meşrutiyeti anlattı.
  • Münazarat isimli eserini telif etti.

1911

  • Şam’a gitti ve Emeviye Camiinde yüzlerce âlimin de içinde bulunduğu cemaate hutbe irat etti. (Mart-Nisan)
  • İstanbul’a gelerek Sultan Reşad’ın Rumeli seyahatine katıldı. (5-26 Haziran)
  • Münazarat eseri neşredildi.
  • Muhakemat isimli eserini telif ve neşretti.
  • Hutbe-i Şamiye isimli eserini neşredildi.

1912

  • Deva’ül-Yeis Zeylinin Zeyli isimli eseri neşredildi.
  • Reçetetü’l-Avam (Münazarat) isimli Arapça eseri neşredildi.
  • Reçetetü’l-Havas (Muhakemat) isimli Arapça eseri neşredildi.

1913

  • Van Edremit’te Medresetüzzehra’nın temelini attı. (Yaz sonu)
  • Şeyh Selim isyanına engel olmaya çalıştı.
  • Talikat isimli eserini neşretti.

1914

  • Birinci Dünya Harbi’nde talebeleriyle birlikte Gönüllü Milis Alayı kurarak Ermeniler ve Ruslarla mücadele etti. Rus ve Ermenilerle yapılan savaşlar sırasında gönüllü talebeleriyle Rus ilerlemesini yavaşlattı, pek çok masumun kurtulmasını sağladı.

1915

  • Birinci Dünya Harbi esnasında cephede iken İşaratü’l-İ’caz isimli eserini telife başladı.

1916

  • Kardeşi Abdülmecid tarafından İşaratü’l-İ’caz isimli eseri Diyarbakır’da temize çekilmeye başlandı. (3 Mart)
  • Bitlis savunması sırasında yaralandı ve Ruslara esir düştü. (3 Mart)
  • Önce Van, Culfa, Tiflis ve Kologrif, sonra da Kosturma’ya (Kostroma) götürüldü.

1918

  • Rusya’daki devrim ve ayaklanmalardan istifade ile esir kampından firar ederek Varşova, Berlin, Viyana ve Sofya üzerinden İstanbul’a geldi. (18 Haziran)
  • Dârülhikmeti’l-İslâmiye üyeliğine atandı. (4 Ağustos)
  • İşaratü’l-İ’caz isimli eseri neşredildi.

1919

  • Biraderzadesi ve talebesi Abdurrahman’ın hazırladığı Tarihçe-i Hayat isimli eser neşroldu.
  • Nokta isimli eseri neşredildi.

1920

  • Bediüzzaman’ın da içinde bulunduğu birçok aydın tarafından Yeşilay Cemiyeti kuruldu.
  • Kürt Şerif Paşa’nın Ermenilerle anlaşma yapması üzerine yazdığı “Kürtler ve Osmanlılık” isimli makalesi İkdam gazetesinde (7 Mart), “Kürtler ve İslâmiyet” isimli makalesi ise Sebilürreşad dergisinde (17 Mart) neşredildi.
  • Hutuvat-ı Sitte, Sünuhat, Rumuz, Şuaat, Tulûat, İşarat ve Hakikat Çekirdekleri-1 isimli eserlerini neşretti.

1921

  • Anglikan Kilisesinin suallerine cevap verdi.
  • Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi’nin Kuva-i Milliye aleyhine verdiği fetvaya karşı Anadolu hareketini destekleyen bir fetva yayınladı.
  • Hakikat Çekirdekleri-2, Lemaat ve Kızıl İcaz isimli eserlerinin neşretti.
  • Mesnevî-i Nuriye isimli Arapça eserini telif etti. (1921-1923)

1922

  • TBMM hükümeti ileri gelenlerinin daveti üzerine Ankara’ya gitti ve resmî merasimle karşılandı. (9 Kasım)
  • Ankara’da Katre, Zeylü’l-Katre, Habbe, Zeylü’l-Habbe, Zerre, Şemme ve Zeyil eserlerini yazdı.

1923

  • Mecliste milletvekillerinin namazda gösterdikleri ihmal dolayısıyla 10 maddelik beyanname yayınladı. (19 Ocak)
  • Mustafa Kemal ile tartışarak ona sert ve sinirli şekilde karşılık verdi.
  • Medresetüzzehra hakkında Kayseri Mebusu Âlim Efendi ile Van Mebusu Haydar Bey ve arkadaşlarınca Mecliste kanun teklifi verildi. (17 Şubat)
  • Zühre, Zührenin Zeyli, Hubab ve Zeylü’l-Hubab isimli eserlerini yazdı.
  • “Ahirzamanın dehşetli şahsına karşı siyasetle galebe çalınamaz” şeklindeki Peygamber ihbarı ve emrini dinleyerek Ankara’dan ayrılıp Van’a gitti.
  • Tedrisat Umum Müdürlüğünce Van’da vaizlik kadrosu verildi.

1925

  • Bediüzzaman’ın engelleyici bütün gayretlerine rağmen Şeyh Said Hâdisesi meydana geldi. (13 Şubat)

1926

  • Van’dan alınarak mecburî ikamete tâbi tutulmak üzere Burdur’a gönderildi. (Mayıs)
  • Nur’un İlk Kapısı’nı yazdı.

1927

  • Önce Burdur’dan Isparta’ya gönderildi, sonra da Isparta’nın Barla köyünde mecburî ikamete tâbi tutuldu. (Ocak-Şubat)
  • Risale-i Nur Külliyatı’nın telifine başladı.
  • Onuncu, Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Yedinci, Sekizinci, Dokuzuncu, Yirminci, Yirmi Birinci, Yirmi İkinci, On Sekizinci ve Yirmi Beşinci Sözleri yazdı.

1928

  • 1928-1930 arasında Yirmi Dokuzuncu, Otuzuncu, Otuz Birinci, Otuz İkinci ve Otuz Üçüncü Sözleri yazdı.
  • Yirminci ve Yirmi Dördüncü Mektubları yazdı.

1929

  • Birinci, On Üçüncü, On Dokuzuncu, Yirmi Yedinci ve Otuz Üçüncü Mektubları yazdı.
  • Yirmi Yedinci Sözü yazdı.

1930

  • İkinci, Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı, Dokuzuncu, On Altıncı ve On Yedinci Mektubları yazdı.

1931

  • On Altıncı Mektubun Zeyli, Yirmi Altıncı Mektubun İkinci Kısmı ve Yirmi Sekizinci Mektubun Birinci Parçasını yazdı.

1932

  • Birinci, İkinci, Üçüncü, Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Lem’aları yazdı.
  • Yirmi Altıncı Mektubu yazdı.

1933

  • Sekizinci, On Birinci ve On Yedinci Lem’aları yazdı.
  • On Dördüncü Sözün Zeyli, Yirmi Üçüncü Mektub ve Yirmi Sekizinci Mektubun İkinci Parçasını yazdı.

1934

  • Barla’daki ikametine son verilerek Isparta’ya getirildi. (25 Haziran)
  • Yirmi Dokuzuncu Mektubun Birinci Kısmı ile Onuncu, On İkinci, On Dördüncü, On Altıncı, On Sekizinci, Yirminci, Yirmi Birinci, Yirmi İkinci, Yirmi Dördüncü, Yirmi Beşinci ve Yirmi Altıncı Lem’aları yazdı.
  • İktisat Risalesi, Hastalar Risalesi ve İhtiyarlar Risalesini yazdı.

1935

  • Talebeleri ile birlikte tutuklanarak Eskişehir Hapishanesine getirildi.
  • Yirmi Yedinci, Yirmi Sekizinci, Yirmi Dokuzuncu ve Otuzuncu Lem’aları yazdı.

1936

  • Kastamonu’ya sürgün edildi.
  • Birinci ve İkinci Şuayı yazdı.
  • Kastamonu Lâhikasını yazdı.

1937

  • Üçüncü Şuayı yazdı.

1938

  • Dördüncü ve Beşinci Şualar ile Yedinci Şua olan Ayetü’l-Kübrayı yazdı.

1940

  • Onuncu Şuayı yazdı.

1942

  • Sekizinci Şuayı yazdı.

1943

  • Kastamonu’dan Isparta’ya sevk edildi.
  • Isparta’da sorgulamadan sonra 126 talebesiyle Denizli Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi.
  • On Birinci ve On Üçüncü Şuaları yazdı.

1944

  • Denizli Ağır Ceza Mahkemesi, talebeleriyle birlikte beraatine karar verdi. (15 Haziran)
  • Denizli’den Emirdağ’a sürgün edildi. (1 Ağustos)
  • Temyiz Mahkemesi beraat kararını onayladı. (30 Aralık)
  • On İkinci Şuayı yazdı.

1946

  • Risale-i Nurlar teksirle çoğaltıldı.

1947

  • Risale-i Nur’lar ilk defa Avrupa ülkeleri ve ABD’ye gönderildi.

1948

  • Talebeleri ile Afyon Ağır Ceza Mahkemesine sevk edildi. (28 Ocak)
  • On Dördüncü Şuayı yazdı.

1949

  • Afyon’da talebeleriyle beraber tevkif edildi.
  • Afyon Hapishanesinden tahliye oldu. (20 Eylül)
  • Emirdağ’a gitti. (2 Aralık)
  • On Beşinci Şuayı yazdı.

1951

  • Hristiyan âleminin bir nevi ruhanî lideri olan Papa’ya Zülfikâr kitabı gönderildi. (22 Şubat)
  • Şapka Kanununa muhalefet gerekçesiyle Emirdağ’da mahkemeye verildi.

1952

  • Gençlik Rehberi Mahkemesinden dolayı İstanbul’a gitti. (22 Ocak)
  • Emirdağ’a döndü.
  • Afyon Mahkemesi duruşmasına katıldı. (30 Mayıs)
  • Samsun’da Büyük Cihad gazetesinin yayını sebebiyle dava açıldı.
  • İngiliz asıllı müsteşrik bir yabancı, seb’a semavat hakkında yedi günlük bir konferans vermeye başladı. Fakat Bediüzzaman’ın cevabı ve Nur Talebelerinin faaliyetleriyle konferansı ikinci günü Türkiye’yi terk etti.

1953

  • İstanbul’dan Rum Ortodoks Patriği Athenagoras ile görüştü.
  • Isparta’da hakkında yeni bir dava açıldı ve Isparta’ya gitti.
  • Yerleşmek üzere Isparta’ya geldi. (23 Ağustos)

1956

  • Afyon Mahkemesi bütün Risale-i Nur’ların beraatine ve sahiplerine iadesine karar verdi. (Haziran)
  • Risale-i Nur’ların yayınlanması serbest bırakıldı.

1957

  • Yapılan davet üzerine Isparta Askerî Tugay Camiinin temelini attı. (Nisan)
  • Genel seçimde Demokrat Parti’yi desteklediğini açıkça belirtti.

1959

  • Nur Talebelerinin davetleri üzerine Konya ve Ankara’ya ziyaretlerde bulundu.

1960

  • İstanbul’daki Nur Talebelerinin daveti üzerine İstanbul’a gitti. (1 Ocak)
  • Ankara’ya son ziyaretini gerçekleştirdi. (11 Ocak)
  • Ankara’ya gitmesini yasaklayan hükümet kararı üzerine Emirdağ’a gitti.
  • Emirdağ’dan Isparta’ya geçti. (20 Ocak)
  • Isparta’dan ayrılarak Urfa’ya gitti.
  • Urfa’da İpek Palas Otelinde vefat etti. (23 Mart)
  • Halilürrahman Camii avlusundaki mezarına defnedildi. (24 Mart)
  • Naaşı kabrinden alınarak bilinmeyen bir yere götürüldü. (12 Temmuz)