Abdullah ibn-i Cafer

Künyesi Ebu Cafer Abdullah b. Cafer b. Ebi Talib’dir. Habeşistan’da doğan ilk sahabedir.1 BabasıCafer-i Tayyar, Habeşistan’a hicret eden sahabelerdendir. Annesi, Esma bint Umeys el-Has’amiyye’dir. Yedi yaşında Hz.Peygambere biat etmiştir. Vefatı için muhtelif tarihler verilse de genel olarak, H. 80 (M. 699-700) yılı kabuledilmektedir.

Peygamber Efendimizin ‘Sen ahlak yönünden bana benzedin.’2 şeklinde iltifat ettiği birsahabedir. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de Peygamber Efendimizin Abdullah İbn- i Cafer’e kesret-i mal ve bereket içindua ettiğini, bu dua neticesinde Abdullah İbn-i Cafer’in büyük servet kazandığını aktarmaktadır.3Peygamber efendimizin Abdullah İbn-i Cafer’e olan bu ilgisi, muhtemelen, Abdullah İbn-i Cafer’in babası, Cafer-i TayyarHazretlerinin Mute savaşında şehit düşmesi ve henüz yedi yaşındayken Peygamber Efendimize biat etmesinden ilerigelmektedir. Peygamberimiz vefat ettiğinde de Abdullah İbn-i Cafer’in on yaşında olduğu nakledilir.4

Dördüncü Halife Hz. Ali’nin yeğeni olan5 Abdullah İbn-i Cafer, Bediüzzaman Hzretlerinin debelirttiği gibi, servetinin bolluğu sayesinde halk içerisinde cömertliği ile tanınmıştır. Nitekim, kendisi hakkında,toplum içinde söylenen ve rivayet edilen ‘Fakirler için insanların en hayırlısı Abdullah İbn- i Cafer idi.’6sözü de bu durumu tasvir etmektedir. Hz. Ömer’in de Abdullah İbn-i Cafer’e şu şekilde selam verdiği rivayet olunmaktadır:’es-Selamu aleyke ey iki kanatlı (zü’l cenaheyn) adamın oğlu!’7

Hz. Muaviye ile Hz. Ali arasında cereyan eden Sıffin savaşında Hz. Ali saflarında olmuş, ancak sonrakidönemlerde siyasi alanda fazla etkin rol oynamamıştır.8 Ancak Hz. Ali’nin şehit edilmesiyle ortaya çıkankarışıklıklarda sık sık adı geçmiştir. Hz. Ali’yi şehit eden İbn-i Mülcem hakkındaki idam hükmünü bizzatkendisi yerine getirerek İbn-i Mülcem’ i idam etmiştir.9

Bu olaylardan sonra ister istemez siyasi alanda da artık adından söz edilen Abdullah İbn-i Cafer’in,Kerbela Vak’ası’ndan önce Hz. Hüseyin’e çeşitli tavsiyelerde bulunduğu ancak ne Hz. Hüseyin’in ve ne de iki oğlununşehit edilmesine engel olamadığı da bir gerçektir.10

Şüphesiz; Abdullah İbn-i Cafer, siyasal bir maksatla ortaya çıkmış değildi. Belki de onun hedefi,sadece, varolan karmaşanın olabildiğince az kayıpla atlatılmasını sağlamaktı. Aksi halde, onun her hangi bir’siyasal amaç’ güttüğünü ifade etmek, olayları sağlıklı değerlendirememek demek olacaktır.

Abdullah İbn- i Cafer’in, Peygamber Efendimizden naklettiği hadisler genel itibariyle Müsned’de veBuhari’nin sahihinde toplanmıştır. Kendisinden de güvenilir (sikâ) olarak hadis rivayet edilmiştir.11