I. Masa “Toplumsal Hareketler ve Müsbet Hareket”


“Toplumsal Hareketler ve Müsbet Hareket”

Katılımcılar
Doç. Dr. Adem Ölmez (Oturum Başkanı)
Doç. Dr. Atilla Yargıcı (Sekreter)
Doç. Dr. Mehmet Gür
Doç. Dr. Abdurrahman Kılıç
Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe
Dr. Ercüment Asil
Mehmet Ali Kaya

  1. Toplumsak Hareketler, ortak bir alaka ve fikir tabanında meydana gelmiş geniş insan topluluğu olarak ifade edilebilir. Bu kadar insanın ve grupların bir arada yaşadığı, birbiriyle ilişki içinde bulunduğu bir toplumda insanların barış, huzur, mutluluk içinde yaşaması hedeflenen bir durumdur.
  2. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (asm) tatbik ettiği, Bediüzzaman’ın hayat prensibi olarak kabul ettiği müsbet hareket, toplumsal huzur ve barışın sağlanmasında çok önemli bir role sahiptir. Said Nursi’nin Kur’an’dan aldığı derse binaen ortaya koyduğu müsbet hareketin temelinde iman vardır.
  3. Said Nursi müsbet hareket etmeyi bu anlamda imanın özünü oluşturan ihlasla irtibatlandırmaktadır. İhlas, mümin bir insanın yaptığı amelleri, faaliyetleri “Allah rızası” çerçevesinde yapmasıdır. Said Nursi bunu “vazifesini yapıp ilahi vazifeye karışmamak” olarak nitelendirir.
  4. Yaratılıştan sahip olunan temel hak ve hürriyetlerini kullanmak için çabalayan grupların devlete, kamu düzenine, başkalarının haklarına zarar vermeden faaliyet içinde bulunması müsbet harekettir.
  5. Diğer taraftan Kur’an’ın önerdiği, Hz. Muhammed’in (asm) tatbik ettiği şefkatli olmayı kendisine bir prensip olarak kabul eden Said Nursi, bunu müsbet hareketin en önemli sebeplerinden birisi olarak görür. Şefkat karşılık beklemeksizin insanları maddi ve manevi tehlikelerden korumayı netice verir. Şefkatin zirvesi ise, insanların imanlarına hizmet ederek, onları cehennem azabından kurtarmak için çaba sarf etmektir.
  6. Said Nursi’nin ve içinde bulunduğu dini-sosyal hareketin siyasi bir hizmet metodu olarak benimsenmemesi de bu şefkat ahlakından kaynaklanmaktadır. Çünkü ona göre, siyasetin esas aldığı “toplum için fert feda edilir” prensibi zalimane bir prensiptir. Bu bağlamda, grup ve sosyal hareketlerin hatta hükümetlerin değerlendirilmesinde “hasenat ve seyyiat” dengesinin gözetilmesi müsbet hareket, birkaç seyyiatına bakılıp hasenatının hiç görülmemesi de menfi hareket olarak kabul edilmektedir.
  7. Kalbi, imandan kaynaklanan sevgi ve şefkatle dolu bir insanın bir mümin kardeşine karşı kötü ve zararlı bir sıfattan dolayı düşmanlık etmeyip acıması, hatta onu lütufla ıslah etmeye çalışması müsbet harekettir.
  8. Müsbet hareket hem kendisine hem de başkasına zarar vermemeyi esas alan İslami hürriyetin sınırları içinde olmalıdır. Hak ararken, başkalarının hak ve hukukuna zarar vermek menfi harekettir. Toplumsal düzeni bozucu hareketlerde bulunmak menfi harekettir.
  9. Bu ülkede din ile ya da hak ve özgürlükler ile bağdaşmayan kanunları, nizamları kabul etmemek ve amel etmemek, bir başka ifadeyle sivil itaatsizlik yapmak müsbet harekettir. Ancak bunlara karşı muhalefet adı altında asayişi bozucu fiili bir durum oluşturmak menfi harekettir. Said Nursi, muhalif fikirlerin hayatiyetini “her hükümette muhalifler bulunur. Hükümet ele bakar, kalbe bakmaz” ifadeleriyle prensipleştirmiştir.
  10. Said Nursi’nin Cumhuriyetin ilk yıllarında Şeyh Said’in hareketine destek vermemesi en güzel müsbet hareket örneklerindendir. Çünkü ona göre, cihad dâhilde manevidir. Said Nursi’nin Kafkas Cephesinde gönüllü alay kumandanlığı yapması dış saldırılara karşı maddi cihad örneğidir. Said Nursi, Risale-i Nur’da yer alan “iki cihanın rahat ve selametini iki harf tefsir eder kazandırır: dostlarına karşı mürüvvetkerane muaşeret ve düşmanlarına karşı sulhkerane muamele etmektir” prensibiyle hareket etmeyi tavsiye etmiştir.
  11. Said Nursi’nin her bir İslami grubun kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmesini önermesi müsbet harekettir. Başka mesleklerin eksiklerini göstererek kendisini yüceltmeye çalışmak da menfi harekettir.
  12. Şiddete, asayişi bozmaya, anarşi ve teröre sebep olmayan toplumsal hareketlerin eylemlerine karşı gücü elinde bulunduran devletin, devleti yöneten hükümetin de şefkatli, merhametli, adaletli ve itidalli olması müsbet harekettir. Toplumsal hareketlerin içinde suça bulaşanlarla, bulaşmayanların ayırt edilmesi müsbet harekettir. Böyle bir ayrım gözetmeksizin toptancı anlayışlarla hareket edilmesi bir çok haksızlık ve zulümlerin yapılmasına sebep olacağından, menfi harekettir.