V. Masa “Mezhepler ve Doğru İslamiyet” Hanımlar Grubu

Katılımcılar: Ayşenur Yıldırım, Betül Boruzan, Feyza Ertem, Zeynep Karahan, Betül Şeker, Tuba Nur Karakurt, Fatmanur Dalgıç, Fatıma Nur Hacınebioğlu, Rabia Demir, Hasret Aslan, Nur Sema Diler

1- Arapçada gitmek anlamına gelen “zehebe” filinden türetilen ve “gidilen yol” anlamına gelen mezhep; Kur’ân’ın düşünce ve fikir hürriyetinin bir ifadesi sonucu olarak teferruatta oluşan farklılığı ortaya koyan beşerî bir oluşumdur.

2- “Ümmetimin ihtilâfında hayır vardır.” mealindeki hadisi şerifin işareti ile mezhepler tefrika kaynakları olarak görülmemelidir. Müsbet hareketle tarafgirliği ortadan kaldırmak, ihtilâfların önüne geçmek Doğru İslâmiyet’in gereğidir.

3- Küresel boyut taşıyan mezheplerin, İslâm’ın din ve özgürlük alanından ziyade siyasî egemenlik üzerinden değerlendirilmesi mezheplerin çatışma riskini arttırmakta ve insanları Doğru İslâmiyet algısından uzaklaştırmaktadır.

4- İslâm dünyasının kimlik bunalımı; bazı mezheplerin, İslâmiyet ruhunun temelini oluşturan ahlâk, barış, hoşgörü, adalet gibi anlayışlarından uzaklaşarak doğru İslâmiyet algısına zarar verdiklerini görmekteyiz.

5- Risale-i Nur’da Mezheplerin, hak hakikat noktasındaki düşüncelerinin birleştirici olması üzerinde durulmuş ve mezhep taassubundan uzak durularak kutuplaşmalar engellenmiş ve İttihad-ı İslâm’a zemin hazırlanmıştır.

6- İslâm dünyasının 14 asrı aşkın tarihinde ortaya çıkan mezhepler çatışmasının çözüme kavuşturulması için düsturumuz, mezhep kardeşliğinden ziyade İslâm kardeşliği olmalıdır.

7- Doğru İslâmiyet, Allah’ın bize lutfettiği Kur’ân ve sünnettedir. Bu minvalde Kur’ân ve Sünnet-i Seniyye çizgisini temsil eden Risale-i Nur, asrın rehberi olarak anlaşılmayı beklemektedir.