IV. Masa “Terör ve Doğru İslamiyet” Hanımlar Grubu

Katılımcılar: Esma Nur Adıbelli, Fethiye Songül Akay, Hilal Yeğen, Kübra Ünüvar, Derya Gündoğdu, Leyla Öztaş

1- Kökünü Latince ‘terrere’ sözcüğünden alan Terör deyimi ‘korkudan sarsıntı geçirme veya korkudan dehşete düşmeye sebep olma’ anlamlarına gelir.

2- İnsanların maddî ve manevî ihtiyaçlarını göz önüne alan; barış, emniyet, huzur ve adalet demek olan İslâmiyet’in ruhu şiddet ve terör olaylarıyla bağdaşmamaktadır.

3- İslâm’a hizmet adı altında faaliyet gösteren terör örgütlerinin iddia ettiği cihad anlayışı Kur’ân-ı Kerîm’deki cihad olgusuyla örtüşmemektedir. Cihadı doğru anlamak için Peygamber Efendimizin (asm) Asr-ı Saadette uyguladığı cihad düsturlarını tam anlamak gerekmektedir.

4- Peygamber Efendimizin (asm) “Allah yolunda cihad edin yalnız kadınlara, çocuklara yaşlılara ve ağaçlara asla zarar vermeyin” söyleminden cihadın asıl manasını idrak etmek mümkündür. Bununla beraber “Şimdi kılıç olmalı, fakat aklın elinde olmalı” prensibinden bu zamanda cihadın kalemle olacağı unutulmamalıdır.

4- Kur’ân-ı Kerîm’de Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir. Kim de birisinin hayatını kurtarırsa bütün insanların hayatını kurtarmış gibidir.” (Maide/32)

5- Terörün kaynaklarından olan anarşizmin ‘sınırsız özgürlük’ vaadine karşı İslâm’a dayalı hakikî hürriyet algısının hayata geçirilmesi gerekmektedir. Hakikî hürriyet ise, bir insanın Allah’a hizmetkâr olup imandan gelen kahramanlık ile başkasının tahakkümü altına girmemesi ve yine imandan gelen şefkat ile başkasının hürriyet ve hukukuna tecavüz etmemesidir.

6- İnsanların bir ırka mensubiyeti ne müsbet ne menfi anlamda bir değer hükmü taşımaz. Irk, değer yargısı bakımından nötr özelliklidir. Zira levh-i mahfuz açılsa ancak hakikî unsurlar birbirinden tefrik edilebilir. Öyle ise, hakikî unsuriyet fikrine, hareketi ve hamiyeti bina etmek manasız ve hem pek zararlıdır.

7- Terörün dini ve milliyeti yoktur. Kürtçülük ve Türkçülük gibi etnik ayrıma yol açan fikirler dış mihraklar tarafından İslâmiyet milliyetini parçalamak için içimize sokulmuş sadece zalimlerin kullandığı öldürücü bir zehirdir.

8- Doğru İslâmiyet; iman, ahlâk, hukuk, hürriyet gibi değerleri yansıtan ve her türlü istibdata karşı çıkıp terör ve anarşiyi reddeden, manevî cihad ve müsbet hareket metodunu içinde barındıran bir yolun takip edilmesidir.

9- Doğru İslâmiyet’in prensiplerini içerisinde barındıran Risale-i Nur insanlığa en doğru şekilde rehberlik etmektedir.

10- Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi nev-î beşerin dahi bir sabahı, bir baharı olacaktır. Hakikat-i İslâmiye’nin güneşiyle hakikî medeniyeti görmeyi Rahmet-i İlâhiye’den bekleriz.