I. Masa “Avrupa ve Doğru İslamiyet” Hanımlar Grubu

Katılımcılar: Ayşenur Yıldırım, Betül Boruzan, Feyza Ertem, Zeynep Karahan, Betül Şeker, Tuba Nur Karakurt, Fatmanur Dalgıç, Fatıma Nur Hacınebioğlu, Rabia Demir, Hasret Aslan, Nur Sema Diler

1- İçi boşaltılmış medeniyet ve demokrasi kavramlarının ortaya çıktığı Avrupa’nın; Doğru İslâmiyet ile yeniden tanımlanmaya ihtiyacı vardır.

2- Entelektüel kaynakları tükenmiş Avrupa dünyasına toptancı bir bakış açısı sergilenmemesi gerektiğini ifade ederek Avrupa’yı ikiye ayıran Said Nursî; hakikî İslâmiyet ile buluşturmak istediği birinci Avrupa’nın İslâmiyet’e inkılâp ve ittihad etmeleri neticesinde din-i hakkın azim bir kuvvet bulacağını bildirmiştir.

3- Beşeri sefalete ve dalâlet bataklığına düşürmekte olan dinsiz felsefenin talebesi konumundaki Avrupa’yı İsevilik’ten beslenen Avrupa’nın hakkaniyetli ve adaletli olan yüzüyle buluşturmak gerekmektedir.

4- İslâm cemaatlerinin fikrî ve kalbî birliğe sahip olmaması Avrupa’nın manevî istibdadını doğurmuştur. Bu istibdadı üzerimizden kaldıracak ve manevî meşrûtiyeti tesis edecek yine İslâm cemaatlerinin ittifakı olacaktır.

5- Fenlerle İslâm’ın çatıştığı zannı Avrupa’nın İslâm’a soğuk bakmasına yol açmıştır. Esma tecellisi olarak fenlere bakan doğru İslâm’ın hayata geçirilmesi İslâm’la ilgili su-i zanların önüne geçip ihtidaların artmasına vesile olacaktır.

6- Avrupa maddeten terakkisi içinde hayatı beşeriyesini idame etmeyi, adalet ve medeniyetin müessisi olan İslâmiyet’ten beklemektedir.

7- Doğru İslâmiyet, İslâmiyet’e lâyık doğruluğu ön görür. Bu da sırat-ı müstakim üzere bir hayat tarzını gerektirir. Bu da iffet, şecaat ve hikmetin mezc olmasından teşekkül eden faziletin hayata rehber olmasıdır. Bu çerçevede ahlâkî bir yapılanmayla gerçekleşecek Avrupa muhatabiyetimiz, dünyanın çehresini de değiştirecektir.

8- Said Nursî’nin Avrupa’ya bakışından öğrendiğimiz şu ki küresel anlamdaki İslâmiyetin terakkisi için bizlere düşen Avrupa’ya düşman nazarıyla değil, bilâkis terakki ve medeniyete bizi teşvik ettiklerinden dost ve hadim nazarıyla bakmaktır.