IV. Masa “Risale-i Nur’da Batı ve İttihad-ı İslam Telakkisi”


“Risale-i Nur’da Batı ve İttihad-ı İslam Telakkisi”

Katılımcılar:
Prof. Dr. Ahmet Battal (Oturum Başkanı)
İntizam Seyda Durgun (Sekreter)
Prof. Dr. Ertan Efegil
Prof. Dr. Hüseyin Uzun
Prof. Dr. Mustafa Alıcı
Doç. Dr. Yunus Taş
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Yıldız
Yrd. Doç. Dr. İlhan Cevheri
Aziz Muhammed Akkaya
İslam Yaşar
Şemsettin Çakır
Erdoğan Çelebi

  1. Kur’an “Hepimiz Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, dağılıp tefrikaya düşmeyin. Yoksa gücünüz elinizden gider” ve “Mü’minler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin” gibi hükümlerle ittihadı emretmektedir.
  2. Bediüzzaman İslam ittihadının örf ve adetten bir parça olmadığını, aksine, bilhassa ahir zamanın en büyük farz vazifesi olduğuna dikkat çekerek, namaz ve hac gibi diğer farz ibadetlerin hakkıyla ifa edilebilmesi ve makbul olabilmesi için ittihadın ön şart olduğunu içtihat etmektedir.
  3. Bediüzzaman İslam Birliği için haccın kongre boyutuna dikkat çekmektedir. İslam’ın ittihadının merkezinin Haremyn-i Şerifeyn olduğunu ifade ederken yeryüzü mescidinde Mekke’yi mü’min kalplerin Hakka yöneldiği bir mihrap ve Medine’yi de halka ve İslam medeniyetine dönük bir minber olarak tarif etmektedir.
  4. Ümmet bir ferdin veya bir grubun değil, ancak meşveret ve şuraya istinat eden bir büyük temsil heyetinin etrafında birleşebilir. Bu sebeple hilafet bir şahıs tarafından değil ancak en geniş temsil kabiliyetine sahip heyet tarafından üstlenilebilir.
  5. İslam Birliği’nin tesisine mani olan yapıcı eleştiriyi de engelleyen şahsi, cemaati ve etnik enaniyet duvarlarının ortadan kaldırılabilmesi için, bir tecdid eseri olan ve ittihadın da çekirdeği durumunda olan İhlas ve Uhuvvet Risaleleri tüm İslam dünyasına yayılmalı, anlaşılması ve uygulanması sağlanmalıdır.
  6. İnsanlığın tekamül meylinin ürünü olanve sulh-u umuminin tesisi için gerekli görülen; kuvvetin kanunda olması, adalet, meşveret, hürriyet-i şer’iye gibi ölçüler, günümüzün evrensel değerleriyle de denktir.
  7. “ittihat cehl ile olmaz. İttihat, imtizaç-ı efkardır” diyen Bediüzzaman, ittihadın ilim ve fikirlerin uzlaşmasıyla olacağını bildirmekte ve bunun için Medresetüzzehra projesinin önemine dikkat çekmektedir.
  8. Bediüzzaman, İslam ülkeleri ve halkları arasında kardeşliği savunurken, aynı zamanda bu ülkeler ve halklar arasında kültürel, diplomatik ve ekonomik işbirliğini bir ara basamak olarak öngörmektedir.
  9. Cihadın “manevi cihad” biçiminde olacağına dikkat çeken Bediüüzaman, İslam aleminin birleşmesi için de İslam’ın yayılması için de öncelikli olanın hal ve dil ile yapılan nasihat olduğunu ifade etmektedir.
  10. Irkçılık ve menfi milliyetçilik fikri İslam Birliğinin önündeki en önemli engeldir ve Batının artık terk ettiği türden bir Batı hastalığıdır.
  11. Bediüzzaman Batı’ya toptancı bir bakışla yaklaşmamakta, vahye istinat eden ve insanlığa faydalı bilimsel gelişmelere ön ayak olan Birinci Avrupa ile materyalizmden aldığı menfi dersle insanı ahlaksızlığa ve dinsizliğe sevke eden ikinci bozuk Avrupa’yı birbirinden ayırarak birinci Avrupa telakkisi ile işbirliğini öngörmektedir.
  12. Avrupa birliği ideoloji karşıtı bir kurumsal yapıdır. İslam dünyasındaki müstebit ideolojilerden kurutulmak için AB ile işbirliği faydalı ve hatta gereklidir. Bu durumun bilhassa Türkiye’deki dini gruplarca doğru şekilde anlaşılması gerekir.
  13. Arap baharının gerçek bir bahar olabilmesi için Bediüzzaman’ın ortaya koyduğu çözüm yollarının anlaşılması ve bilhassa cehalet, zaruret ve ihtilafa karşı marifet, sanat ve ittifak silahlarıyla cihat edilmesi önemlidir.
  14. İttihad-ı İslam dünya üzerinde bölücü ve korkutucu bir pakt değil, bilakis global düzeyde barışı hedefleyen ve İslam olmayanları da memnun eden ve rahatlatan bir huzur ve güven birliğidir.