Turkuaz

Bu renk çoğunlukla değişimin ve farklılaşmanın, başka şekillere dönüşümün rengi olarak ifade edilmektedir. Bu yönü ile Müdebbir, Münevvir, Mukallib, Musavvir, Fettah gibi isimleri yansıtan bir yönü vardır. Hem harekete geçiren hem de yatıştıran bir yönü olan turkuaz ile hem neşeli hem de sakin duyguları aynı anda yaşamak mümkündür. Bu anlamda Cami, Ganiy, Vasi, Halim, Rakib gibi isimlere mazhariyet ön plana çıkar. Bu rengin ruhlarda yansıttığı manalarla canlandırıcı ve serinletici psikolojik özellikler açığa çıkar. Bu anlamda Muhyi, Rezzak, Basıt, Nafi, Selam, Latif, Rahman ve Rahim gibi isimler turkuaz fonunda daha berrak şekilde görünürler. Bu rengi ruhlarında belirgin şekilde hisseden ve bu rengin dünyasında yaşayanlar açık fikirli, yardımsever ve gururludurlar. Bu manada Gafur, Halim, Fettah, Celil, Aziz, Muğni, Selam, Tevvab, Vehhab, Zü’l-Celal-i ve’l-İkram, Zahir, Vedud gibi isimlere mazhariyet ön plana çıkar.

Turkuaz aynı zamanda bir taş cinsinin ismi olarak bilinmektedir. Bu taşın olumsuzu olumluya çeviren, şuuru rahatlatan ve genişleten, endişeleri ortadan kaldıran ve hayati fonksiyonları düzenleyen etkilerinin olduğu ifade edilmektedir. Yine bu anlamda Mukallib el-kulub, Münevvir, Nur, Muhyi, Vasi’, Basıt, Hayy, Kebir, Kerim gibi isimlerin yansıdığı bir tondur. Dikkati ayakta tutması ve kendini ifadeye yardımcı olması nedeniyle Basir, Fettah, Hadi, Musavvir, Nur, Zahir, Mukaddim, Muahhir, Kayyum gibi isimlerin yansımasında parlak bir ayinelik konumu üstlenir.

Hayattan korkma, çekingenlik, duygular ve zihni fonksiyonlarla soyutlanma arzusu doğurması bir olumsuzluk olarak ifade edilse de esmaya mazhariyeti noktasından bakıldığında insanı maddi alemin katılığından uzaklaştıran bir zemin ve asli gerçekliğine yaklaştıran bir ruh hali oluşturması yönünden olumlu olarak ele alınabilir. Bu rengi kırmızının tamamladığı ifade edilmektedir.

Bu rengi de esma ile bağlantılı olarak yaşamak için hayal düzeneğimizi kuralım. Şimdi kendimizi tabanı turkuaz renkli fayanslarla döşenmiş bir havuz içinde hayal edelim. Tertemiz berrak bir suyun bedenimize verdiği serinlik ve ferahlık ile bütün bedenimizi sardığına konsantre olalım. Bu havuz varlık denizinin turkuaz tonunu yansıtan zemin olsun. Esma zikrini dinlediğimiz ilahi melodileri eşliğinde tabandan yükselen kırmızı renkli kabarcıkların önümüze geldiğinde bir bayrak gibi açıldığını ve şu isimlerin o bayrak üzerinde yazılı olduğunu düşünelim ve turkuazla kuşatılmış bedenimizden ruhumuza onun hasıl ettiği esma yansısın: Ya Müdebbir, Ya Münevvir, Ya Mukallib, Ya Musavvir, Ya Fettah, Ya Cami, Ya Ganiy, Ya Vasi’, Ya Halim, Ya Rakib, Ya Muhyi, Ya Rezzak, Ya Basıt, Ya Nafi, Ya Selam, Ya Latif, Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Celil, Ya Aziz, Ya Muğni, Ya Tevvab, Ya Vehhab, Ya Zü’l-Celal-i Ve’l-İkram, Ya Zahir, Ya Vedud, Ya Mukallib’el- kulub, Ya Münevvir, Ya Nur, Ya Muhyi, Ya Vasi, Ya Basıt, Ya Hayy, Ya Kebir, Ya Kerim, Ya Basir, Ya Hadi, Ya Musavvir, Ya Mukaddim, Ya Muahhir, Ya Kayyum,… Ya Allah.