Sarı

Günlük hayatta sonbahar ve güneş, sarı rengin temsil ettiği iki temel unsur olarak önümüze çıkmaktadır. Hüznün, fenanın, yani geçici ve fani oluşun derinden hissedildiği hazan daha çok sarı renkle zihinlerde ve bilinç altlarında yer etmiştir. Bu yönü ile sarı geçiciliğin, faniliğin sembolü olarak dünyayı renklendirir. Bu anlamı yansıttığından olsa gerek dünyanın pek çok yerinde taksiler sarıdır. Hem geçici olduğunu ifade etsin, hem de dikkat çeksin diye. Yeryüzünü donatan sarı renkler özellikle de donuk sarılıklar hazan ve hüznün zemini olmuş, insanlara bu dünyanın geçici ve fani olduğunu hatırlatıp bilinç altı düzeyde de bu mesajların etkilerini yaşatmaktadır. Bu yönü ile zeminin sarı fonundan Kabıd, Mümit, Darr gibi isimler yansır. Yine dünyanın fani oluşu, zıddı ile O’nun bekasına işaret ettiğinden ya da bir Baki-i hakiki arayışı içine soktuğundan Baki, Samed, Hayy, Kayyum, Kadir gibi isimlerin daha net yansımasına vesile olan bir fondur. Araba kiralama şirketlerinin müşterilerine “aldığınız şey geçicidir, lütfen geri getirin” dercesine sarı rengi daha çok kullanmalarına benzer şekilde Alemlerin Rabbi da yeryüzünde onun geçiciliğini, kısa bir süre için verildiğini ifade edercesine sarı renklerle mesaj vermiş ve özellikle bu manaların daha net hissedildiği sonbaharda hüznün sarısı daha net vurgulamıştır. Hazanın hüznü ile ruhlarda geçici oluş, acz, fakr gibi yaralar daha netleştirilmekte, benliğin esaretinde büyüklenen ruhlara gerçek konumları hatırlatılmaktadır.

Sarı rengin farklı bir ucu ise güneş ile temsil edilir. Güneş ve sarının birlikteliğinden yansıyan manalar sıcaklık ve uyarıcı oluş şeklinde gözlenmektedir. Bu özellikleriyle sarı, insanları daha dinamik ve neşeli olmaya teşvik eder. Zeka, incelik ve pratiklikle ilgilidir. Sosyal hayatı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Sarı rengin kullanılmasına geçiciliğin ifade edilmesi yanında, dikkat çekme arayışı da sezilmektedir. Bu yönü ile sarı Ezeli Güneş’in sıcaklığını ve muhabbetini ruhlarımızın ta derinliklerine taşır ve manevi bedenimizin iliklerini ısıtır. Sarının bu manadaki parlaklık ve sıcaklığından Rahman, Rahim, Selam, Vehhab, Rezzak, Halim, Latif, Kerim, Vedud, Muhyi, Hayy, Kayyum, Nur, Hadi, Bedi’, Berr, Vahid, Ehad gibi isimler yansır. Parlak, neşeli ve sevecendir. Umut aşılar. Alçakgönüllülüğü, bilgiyi ve bilgeliği simgeler. İlham vericidir.

Olumsuzluğu iki yüzlülük, aldatmaya eğilim şeklinde ortaya çıkabilir. Zihinsel karışıklığa da yol açabilir. Bu anlamların Aziz, Kebir, Kaviyy, Metin gibi isimlere zıddı ile işaret eden bir yönü olmalıdır. Tamamlayıcısı mordur.

Mekanlarda kullanımında mutfak için çok uygundur. Çalışma odalarında kullanılmamalıdır, zihni bulandırıp karışıklığa yol açabilir. Dinlenme amaçlı ortamlarda önerilmez.

Hazan mevsiminin hüznünü ruhumuzun ta derinliklerinde hissettirdiği ve dökülen yaprakların yeryüzünde hüzünlü ve geçiciliğimizi hatırlatan acı nağmelere ve gazellere dönüştüğü anda, yüreğimizin acz, fakr ve fena yaralarının acıları ile kavrulduğu esnada, o hüznün sarılığına gökyüzünden yansıyan güneşin parlak ve Ezeli Güneş’e nazarları çeviren, O’nun bekasını hatırlatan ve içimizi kavuran acıların Baki olanın varlığı ile ve O’na dayanmak ile dindiği sıcaklık ve sarılıktan ruhlarımıza şu manalar latif ve ruhani nağmelerle doğmaya başlar: Ya Kabıd, Ya Mümit, Ya Darr, Ya Baki Ya Samed, Ya Hayy, Ya Kayyum, Ya Kadir, Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Selam, Ya Vehhab, Ya Rezzak, Ya Halim, Ya Latif, Ya Kerim, Ya Vedud, Ya Muhyi, Ya Hayy, Ya Kayyum, Ya Nur, Ya Hadi, Ya Bedi’, Ya Berr, Ya Vahid, Ya Ehad, Ya Aziz, Ya Kebir, Ya Kaviyy, Ya Metin,…Ya Allah.