Hücre ve kainat bütünün farklı görünümleridir

Hücrenin, her yönüyle alemdeki genel hikmet düsturlarını içinde bulunduran küçük bir alem olduğu,şu ana kadar ortaya konan özellikleri ile bir nebze ortaya çıkmıştır. İlahi kudretin varlık aleminde ya da mülktehikmetle işleyişini bu mikroskobik ortamda bile netlikle görmek mümkündür.

Mesela, hücre içindeki yapıların yine hücre içi yapılardan olan endoplazmik retikulum veya golgi aygıtıaracılığı ile oluşturulması ya da rahatlamasında sayısız hikmetler gözlenebilir. Hücre içindeki sentez yerleriyani dokuma fabrikaları olan endoplazmik retikulum ve golgi aygıtı, daha önce de belirtildiği gibi, iki kat yağ tabakasışeklinde halkedilmişlerdir ve duvarlarında hücrenin ihtiyacı olan pek çok maddenin dokunması için lazım olan pek çokmadde ve sentezi hızlandıran bir çok protein enzimi iddihar edilmiş yani yerleştirilmiştir. Dokumanın ilk basamağındaendoplazmik retikulum yer alır ve buranın ürünleri hücrede ilgili yere gönderilmeden önce golgi aygıtında daha ileriişlem basamaklarına tabi tutulur. Granüler endoplazmik retikulumun çevresi, buna tutunmuş çok sayıda ribozomladoludur. Bu ribozomların içinde sentezlenmiş proteinler depolanmış halde beklerler ve vakti geldiğinde endoplazmikretikulum içinden endoplazmik matrikse gönderilirler. Buraya girerken endoplazmik retikulum zarında karbonhidrat molekülleriile birleştirilirler. Bu işlemi insanlar glikozilasyon olarak adlandırırlar. Glikozla birleşmiş endoplazmik retikulum içindekiproteinler ise glikoproteinlerdir. Buradaki proteinler birbirine bağlanmış ve sıkıştırılmış şekilde depolanırlar.Bu işlem basamaklarının her birinde ayrı bir hikmet, şuurlu bir tanzim ve hassas ölçüler gözlenmektedir.

Yine bu endoplazmik retikulum içinde yağlar özellikle fosfolipidler ve meşhur kolesterolsentezlenmektedir. Bir kolesterol molekülünün yapısına büyütülmüş haldeyken baktığınızda günümüzünteknoloji harikaları mikro çiplerden çok daha kompleks bir yapının çok daha küçük bir alana sığdırıldığını görür,büyük fabrikalar, entegre sistemler gerektiren böyle bir işleyişin endoplazmik retikulum gibi hücre içinde yer alanelsiz, kolsuz, şuursuz bir varlığın işi olmadığını hemen anlarsınız. Bu yağ molekülleri endoplazmik retikulumzarının düz kısımları ile birleşir ve sürekli endoplazmik retikulumun büyümesine yol açarlar. Bu büyümenin hücresınırlarını aşmaması için hikmet yine devrededir ve düz endoplazmik retikulumdan endoplazmik retikulum vezikülleriya da transport vezikülleri adı verilen küçük kürecikler sürekli ayrılarak golgi aygıtına gönderilirler. Bunoktada yine kainatın genelini kuşatmış müthiş mizan, ince nizam akıl almaz hesap ve kitap gözlenir.

Yine endoplazmik retikulumda enerji için kullanılmak üzere glikojenin parçalanmasını kontrol edecekenzimler bulunur. İlaçlar gibi hücreye zarar verebilecek maddelerin panzehiri hükmünde bunların toksik özellikleriniortadan kaldıracak bir sürü enzim içine yerleştirilmiştir. Burada sentezlenen proteinleri daha sonra vücudun kemikler,kıkırdak dokular gibi farklı alanlarında kullanmak üzere, golgi aygıtındaki ileri işlem basamakları başlar.Proteinler endoplazmik retikulumdan buraya nakil vezikülleri ile nakledilirler. Burada gelen proteinlere yenikarbonhidratlar eklenir ve içiçe sıkışmış ve çok az hacim işgal eder bir hale getirilirler ve daha sonra hücre içinegönderilirler. Verilen radyoaktif maddeler 3-5 dakika içinde granüler endoplazmik retikulum içinde gözükmekte ve yenioluşmuş proteinler 20 dakika içinde golgi aygıtında gözlenmekte ve 1-2 saat içinde hücre yüzeyinden salgılanmaktadır.Yani yukarıda sıraladığımız ardı ardına devam eden bir sürü işlem 2 saat gibi çok kısa bir süredetamamlanmaktadır. Bir araba fabrikasında araba üretiminden çok daha karışık ve ondan çok fazla emek gerektiren bu işlemleriçin bu süre gerçekten çok kısadır. Üstelik gereken protein ve enerjinin anında hazır olması vücuttaki işleyişlerindevamı için şarttır.

Bütünlüğü korumak açısından, günlük yaşantı ile hücre içi işleyişleri bir arada önünegetirelim. Yediğimiz yemeklerin trilyonlarca hücreye dağıtımını, bu dağıtım için parçalanmasını ve naklinitahayyül etmeye çalışalım. Sonra hassas bir şekilde ve ince ölçülerle sindirim adı verilen parçalamaların ardındasayısız hücrenin proteinler ve enzimler şeklinde çok sayıda ihtiyaçların anında yetiştirilmesi şeklinde muhteşemorganizasyonu gözümüzde canlandırmaya çalışalım. Sonra otobanda yumurta kolilerini taşıyan bir kamyonla endoplazmikretikulumdan golgi aygıtına protein taşıyan nakil küreciği ya da transport vezikülü arasındaki irtibatı bir düşünelim.Hücre içi ve sosyal hayatın birbiri ile ne kadar irtibatlı olduğunu, kainatın nasıl bir bütünlük içinde işlediğinianlamaya çalışalım. Sonra içtiğimiz ilacın zararlı etkilerini ortadan kaldıracak enzimlerin, bu ilaçların keşfindenasırlarca önce genlerimizde ve hücrelerimizde programlanıp hazırlandığını düşünelim. Bu zaviyeden bakıldığındahücreyi halkeden kim ise, adım adım insanları ilaçların keşfine sevkedenin de o olduğunu görmeye çalışalım.

Evet, her şeyin gerisinde en küçükten en büyüğe, hücreden insana, insandan kainata her varlıktairadesi, hükmü, ilmi gözüken ve varlıkların sayısızlığı içinde sonsuzluğunu ifade eden bir kudret var. Şuursuzvarlıkların gerisinde şuurluymuşçasına işleyişler O’nun hikmetinin tezahürleri. Öyle bir hikmet ki, görünenalemi, hücre içini, endoplazmik retikulumu, golgi aygıtını, enzimleri ve atomları kuşatıyor. Alem bir bütün ve bu bütünlükiçinde O’nun ehadiyetine, her bir şeyin kendi içindeki bütünlüğü, endoplazmik retikulum ya da golgi aygıtının tekbaşına ahengi ile O’nun vahidiyetine işaret ediyorlar. Yoksa, kainatın başlangıcında patladığı iddia edilen ilkatom, bizim içeceğimiz aspirinin hücreye vereceği zararı ortadan kaldırmak için milyarlarca yıl sonra ortaya çıkacakbedenimizin trilyonlarca hücresinin her birinin endoplazmik retikulumunun zarları çevresinde yer olması gereken enzimlerinereden bilip, nasıl ona göre patlayabilir?