Her Yeni An, Yeni Bir Başlangıç

Yeryüzünde işleyen sistemin özünde, manaların ortaya çıkmasına yönelik bir işleyiş var. Her şey her şeyle irtibatlı olarak geri plandaki anlamları ortaya çıkarmaya çalışıyor gibi. Yeryüzünü donatan çok farklı türden varlıklar ve çok çeşitli şekilde yaratılış hayatın arka planında anlatılmak istenenlerin çokluğuna ve kuşatıcılığına da işaret ediyor.

Her şeyde deveran var. Hayat dairevi bir hat üzerinde dönüyor gibi. Zerrelerin dönüşü, zerrelerle şekillenen varlıkların oluşturdukları yapılar, canlı organizmalar hep bir başlangıç ve bitiş arasında gidiyor. Başlangıçlar ve bitişler ise hep var. Bu yönü ile kainat bir saate benziyor. Uçsuz bucaksız uzay boşluğunu dolduran gezegenler ve yıldızlar sisteminde cisimlerin bir biri etrafında dönüşü, elipsler, daireler ve helezonlar çizişi neticede bir başlangıç ve bitiş arasında gidip geliyor. Bu açıdan bakıldığında her an hem bir başlangıç, hem de bir bitiş. Olumluluğa yönelmiş bir hayatta her an olumlu şeylerin başlaması ve olumsuzlukların sonlanması anlamını taşıyor. Bu yönü ile devirler şeklinde seyrini sürdüren varlık aleminde kulluğa dönüş sapmalardan kurtuluş için fırsatlar hep var. Varlık kesret içinde yaratıldığı ve bütün unsurlar tebei özelliklere sahip olduğu için hiçbir özellik değişmez değil. Sistemin deveranı içinde olumlu değişimlere yönelik fırsatlar hep sunuluyor. Esas maksadı işleyişin arka planında bulunan ve ona hayat veren anlamları yani isimleri ortaya çıkarmak olan varlık aleminde kulluk merkezi bir önem taşıyor. Çünkü kulluk bütün bu anlamların ortaya çıktığı eksen konumunda. Bu anlamda kul varlığın bütününe karşı bir sorumluluk taşıyor. Anlamının ortaya çıkması kulun bakışı ile bağlantılı olan her unsurun sorumluluğunu taşıyor.

İmtihan sırı kulluğun da tek bir hal olmaması, sabit ve değişken olup kazanıldıktan sonra hep var olmaması durumunu gerektiriyor. Kulun içinde bulunduğu duygu durumu, algı şekilleri, bakış açıları sürekli değişiyor. Aslında hiç kimsenin bir anı diğer anını tutmuyor. Ancak eğitim ve terbiye ile oynama aralığının genliği azaltılıp değişimler daha çok müsbete kanalize ediliyor. Yoksa kul ya da insan zerrelerin uçuştuğu bir zeminde, duygularının, meyillerinin dalgalanması ortasında savrulan bir yaprak ya da sele kapılmış bir çöp konumunda. Bir dayanak bulacağı ve savrulmaktan kurtulacağı yegane hal bir bağlantı kurmak, yani bir tutamağa yapışmak. Kısacası iman ile intisap etmek. Bu savruluşlar ortasında ve döngüler, deveranlar arasında sağlam bir pozisyon bulabilmenin ve bir kimlik tanımlayabilmenin tek yolu alemi ve duyguları her an şekillendiren ve zerrelere yön veren sonsuz güce dayanmak.

Aslında doğan her kulun kalbi bu bağlantı ile dünyaya geliyor. Bedenin özünde ve kalbin derinliklerinde bu bağlantı hep var. Ancak varlığın kesret içinde işleyişi ve duyguların sürekli değişimi, nefsin arzuları ve benliğin yutuculuğu ile bu bağlantı algılanamaz duruma geliyor.

İşte deveran içinde seyreden hayatta önemli gün ve geceler, önemli aylar bir toparlanma, Alemlerin Rabbi ile bağlantısını tekrar hatırlama, nefis ve benliğin etkilerini olumlu yöne kanalize anlamında büyük önem taşıyor. Sapma genliğini azaltmaya yönelik yeni bir niyet ve istikametin düzeltilmesi anlamını taşıyor. İmtihanın merkezinde olan kul bu konumu gereği sapma eğilimi içinde hep olacak. Ancak Rahmeti ile bütün alemi kuşatan Mahbub-u Ezeli hep yeni fırsatlar sunuyor ve hep rahmet kucağına çağırıyor. Bu anlamda üç aylar onun içinde yer alan mübarek gün ve aylar kalplerin pasını silmek, üzerlerindeki tortuları temizlemek ve bağlantısını tekrar algılamak için büyük bir fırsat. Bunu başarabilen her kul o sonsuz sevginin sıcaklığını kalbinin derinliklerinde hissedecek ve uçuşan zerler, farklı yönlere sevkeden meyiller ortasında savrulmaktan kurtulacaktır. Zeminini bulmuş dalgalanmalardan kurtulmuş, kısaca istikamet üzerinde şekillenmiş bir hayat namaz kılan herkesin günde en az kırk kez ulaşmak için dua ettiği bir haldir. Çünkü bu halin kişinin gerçek mutluluk ve huzur durumu olduğuna dair insanlık tarihi boyunca binlerce doğru söyleyen şahidin imzası yer almaktadır. Bu hale yöneliş için her yeni an, her yeni gün yeni bir başlangıç. Özellikle bir dönüm noktası konumundaki önemli günler yeni bir fırsat ve yeni bir başlangıç olarak değerlendirilmeli. Yoksa ruhlar varlığın fırtınaları ortasında savrulmaktan kurtulamaz ve istikamet üzerine huzur içinde bir hayata ulaşamazlar.