Nurculuk, Dünü Bugünü

Nurculuk, Dünü Bugünü,
Hulki Cevizoğlu,
Beyaz Yayınları, İstanbul, 1999.
575 Sayfa.

Son zamanlarda popüler olan ‘Nurculuk’ isimli kitap da kapağının ağırlığı altında ezilen kitaplardan. İsmi “Nurculuk, Dünü Bugünü” olan, kapağında ‘Said Nursi’den Müslüm Gündüz’e ve Fethullah Gülen’e Nurcuların Düşünceleri, Eylemleri, Hedefleri…’ cümlesi yer alan bu kitapta, Nurculuk yok.

Yeni bir kitap alırken dikkat edeceğimiz noktalar, kitabın yazarı hakkındaki bilgimiz, kitabın başlığı,arka kapaktaki tanıtım yazısı, içindekiler bölümü, okuyabilirsek önsöz ve nihayet göz gezdirebilirsek kitaptanbirkaç pasajdır. Ama etkileyici bir kitap isminin gücü çok önemlidir. Yeni bir kitap piyasaya sürülürken çekici biradla sunulması satış rakamları açısından dikkate alınır ve mümkün olduğunca etkileyici ve cazip bir başlık seçilmesineçalışılır. İsminden dolayı bir kitaba şans verenlerimiz çok olmuştur. Aldığımız bu kitaplardan bazıları,isimlerinden hareketle kendilerinden beklediğimiz iyi bir içeriğe sahiptirler ve isimlerinin kendilerine yükledikleri ağırlığınaltından kalkabilirler. Bazıları ise bu ağırlığın altında ezilmekle beraber içerik olarak da isimle bir kopukluk içindedirlerve isimden hareketle kitaptan bekleneni elde etmeniz mümkün olmaz. Bu tür kitaplar kapaklarının ağırlığı altındaezilen kitaplardır.

Son zamanlarda popüler olan ‘Nurculuk’ isimli kitap da kapağının ağırlığı altında ezilenkitaplardan. Kitap, alt başlığıyla beraber, “Nurculuk, Dünü Bugünü” adını taşıyor. Yayınlandığı andanitibaren bir çok yayın organın da reklamları da çıkan kitap 575 sayfalık hacme sahip. Kitabın içeriği Hulki Cevizoğlu’nunCeviz Kabuğu isimli televizyon programında yaptığı tartışmaları içeriyor. Sayın Cevizoğlu’nun, benzer şekildeyayınladığı bir çok kitabı mevcut. Kitap, bir zamanlar Fethullah Gülen cemaatine mensup olan ve daha sonra ayrılaniki öğrencinin açıklamaları ve bu öğrencilere destek veren kuruluşların, Fethullah Gülen cemaatinindeki yapılanmave öğrencilerin eğitimi üzerine yaptıkları tartışmalarla başlamakta. Tartışmada karşıt fikirlerin bir aradabulunmasına özen gösterilmiş. Kitapta, canlı telefon bağlantılarının deşifresine de yer verilmiş. Bu tartışmalarınardından Aczimendilik konusunda, 12 Haziran 1995 tarihinde Müslüm Gündüz ile yapılan canlı yayının deşifresi yeralmış. Kitabın son bölümüne ise Fethullah Gülen’in kitaplarından alıntılar eklenmiş.

Kitabı elinize alıp kapağa bir göz attığınızda, kitabın içeriğinin Nurculuk hareketinin dünü vebugününü etraflıca incelediği kaanatine varıyorsunuz. Kitap, kapağında yer alan ‘Said Nursi’den Müslüm Gündüzve Fethullah Gülen’e Nurcuların düşünceleri, Eylemleri, Hedefleri….’ cümlesi ile içeriğinin Nurculuk olduğunupekiştirmekte. Oysa ki sayfaları çevirdiğinizde tam bir hayal kırıklığına uğramaktasınız. Çünkü; Nurculuğunesas mimarı Said Nursi ile ilgili olarak kitapta yer alan bilgiler, ikinci dereceden tali bilgiler. Said Nursi’nin düşünceleriniöğrenmek, eylemlerini incelemek, hedeflerini anlamak istediğinizde kapaktaki cümlenin aksine bunlara dair bir bilgiye ulaşmakmümkün değil. Nur hareketinin en önemli kaynağı olan Risale-i Nurlar hakkında ise fikir sahibi olacağımız en ufakbir bilgi kırıntısı dahi mevcut değil. Yalnızca Müslüm Gündüz’ün kendi amaçları doğrultusunda kullandığı kırpılmışbirkaç alıntı cümle parçasından başka bir bilgiye rastlamak mümkün değil. 6000 sayfanın üzerinde olan ve Türkiyetoplumunun büyük bir çoğunluğunu etkileyen kitaplar hakkında bu bilginin yetersiz kalacağı açıktır. Nurculuğun dününedair bilgi taşıdığı iddiası tamamen içerikten yoksun kalmaktadır ve kitap Nur hareketinin dününe dair bir şey söylememektedir.

Kitap incelendiğinde dikkati çeken ilk nokta, kitabın son yılların en popüler ismi olan Fethullah Gülenve onun cemaati hakkındaki eleştiriler ve bu eleştirilere verilen cevapların ağırlıkta olması.

Oysa, kapaktaki ifadelere uygun bir içerik ancak Said Nursi ve Risale-i Nur’dan ve hatta Fethullah Gülenve Müslüm Gündüz’lerin yerine (veya yanına) diğer Nurcu grupların görüşlerine, fikirlerine, hareketlerine de yerverilmesi ile sağlanmış olurdu. Ancak işin usulüne göre başlık seçilecek ise o zaman da Nurculukla ilgili bir başlıkdeğil, Fethullah Gülen cemaatine vurgu yapan bir başlık tercih edilmeliydi. Çünkü, Fethullah Gülen Cemaatinin Nurculuğutemsil ettiği gibi yanlış bir kanaatın oluşmasına sebep olunmaktadır. Halbu ki, Sayın Fethullah Gülen ve cemaatininNur hareketinin bir parçası olup olmadıkları tartışmalıdır. Sayın Fethullah Gülen de kendi ifadelerinde Nurcu olmadığınızımni (veya sarih) olarak ifade etmiştir. Ayrıca Fethullah Gülen hareketi üzerine yazılan yazılarda da Fethullah Gülenhareketinin bir Neo-Nurcu hareket olduğu ileri sürülmüştür ve bu cemaat kendine özgü bir yapılanma içine girmiştir.Kaldı ki, Fethullah Gülen hareketinin Nur hareketinin bir parçası olduğu kabul edilse bile Nur hareketinin bir çok koluhakkında hiçbir bilgi içermeyen bir kitabın başlığının ‘Nurculuk’ diye seçilmesi yine yanlış olacaktır. Çünkü,Nurculuğun bugününü yalnızca Fethullah Gülen ve Müslüm Gündüz hareketleri ile sınırlamak, yakın tarihimizin buen önemli inanç hareketine haksızlık olacaktır. Kısacası, Nurculuğun dününe dair bir şeyler söylemeyen kitap, bugünü hakkında da pek bir şey söylememektedir.

Kitabın içeriğine uygun olarak başlık seçmek gerekse idi; “Fethullahçılık, Dünü Bugünü” veyabenzer bir isim mukteza-i hale daha uygun düşer ve daha beliğ olurdu. Kaldı ki bu kitapta Fethullah Gülen hareketinin debütün yönleriyle incelendiği söylenemez. Bu cemaatin yalnız spekülatif yanları müphem bir şekilde yer almakta vekitaptan Fethullah Gülen Cemaatine dair sağlam bilgiler edinmemiz mümkün olmamaktadır. Çünkü bu oluşumu Nurculukdiye ifade etmek, Fethullah Gülen cemaatinin jargonuna da ters düşmektedir. Şöyle ki, cemaatin söyleminde Nur kelimesiyerine ‘ışık’ kelimesi daha fazla yer tutmaktadır.

Bütün bunları yazmaktan amacımız, yazarın kitabına isim koymakta ki özgürlüğünü kısıtlamakveya kitabına istediği ismi koyma hakkına müdahale etmek değildir. Bunun nedeni, Nurculuk gibi yakın tarihin en önemlifikir ve inanç hareketi olan ve milyonlarca benimseyeni bulunan bir hareketin böyle bir başlık ve içerik uyumsuzluğunakurban verilmesine gönlümüzün razı olmayışıdır.

Hulki Cevizoğlu gibi usta bir programcının niye böyle bir isim-içerik uyumsuzluğuna düştüğününveya niçin böyle bir çelişkiye izin verdiği sorusunun cevabı, ancak satış rakamlarıyla açıklanabilir.

Netice olarak, ismi “Nurculuk, Dünü Bugünü” olan, kapağında ‘Said Nursi’den Müslüm Gündüz’eve Fethullah Gülen’e Nurcuların Düşünceleri, Eylemleri, Hedefleri…’ cümlesi yer alan bu kitapta, Nurculuk yok.