Şeriat-ı Fıtriye 2

Risale-i Nurdan Bir Kavram

Toplumun, fertlerin birbirleri ile olan münasebetleri ve ferdin davranış hareketlerini tanzim edenkanunlar koyan Allah, Kâinat işleyişini tanzim eden kanunlar da koymuştur ki, buna "Şeriat-ı fıtriye"denilmektedir. Aşağıda bundan bahsedilecektir.

Kâinatta her şey atomlardan oluşmuş ve atomlar da hareket halindedir. Kâinat bir gezegenler topluluğudur.Bu gezegenlerin her birinin kendine mahsus hareketleri vardır. Güneş kendi etrafında dönmek suretiyle gece ve gündüzoluşurken, dünya etrafında dönerken mevsimler meydana gelir. Kâinatta muazzam bir düzen kurulmuş, hiç eksiği-fazlasıyok. Düzende meydana gelecek küçük bir sapma, kainatı mahvedecektir. Yağmuru düşünün; yağmaması kuraklıksonucunu doğurduğundan dolayı bir felaket. Biraz fazla yağması veya sürekli yağması sellerin oluşması sonucu ziraatalanlarının ve yerleşim birimlerinin zarar görmesi bakımından başka bir felaket. Rüzgar baharda tatlı tatlı esip çiçeklerin,bitkilerin nesillerini devamını sağlamak macıyla döllenmelerini sağlayan rüzgar fırtınaya veya şiddetli kasırgayadönüştüğü zaman yine başta biz insanlar olmak üzere bütün canlılar zarar görmekte. Kendini çok güçlü zannedeninsan, hiçbir şekilde karşı koyamamakta. Günümüzde sürekli gündemde olan depremi düşünün; Yer altında enerjibirikmek suretiyle fay oluşmakta ve bu enerjinin boşalması sonucu deprem olayı gerçekleşmekte. Teknik incelemelerverilen bilgiler doğruysa—o kadar çelişkili açıklamalar yapılıyor ki hangisinin doğru, hangisinin yanlış olduğunuartık değil avam tabakası bilim adamları da tefrik edemiyorlar—ancak enerjinin biriktiğini, dolayısıyla fayınmeydana geldiğini tespit edebiliyorlar. Bunun ne zaman, nasıl—bilimsel tabirle—kırılacağı hakkında hiçbirtespitte bulunamıyorlar. Bulunmaları da mümkün görünmüyor.

Güneş her gün doğup batıyor, ay ve yıldızlar gecemizi süslüyor. "Yer çekimi kanunu"sayesinde çok rahat hareket edebiliyoruz. Bu kanun keşfedilmeden önce insanlar nasıl yürüyorlardı? Kanun keşfedilmedenönce de vardı elbette. Suyun kaldırma kanunu keşfedilmeden önce suyun bu özelliği yok muydu? Elbette vardı. Zatenbunlar keşfedildi deniliyor. Cenab-ı Hak bütün bunları yaratmış, bilim adamları sadece keşfetmişler veya ediyorlar.Yaratmak ve keşfetmek. Mukayese kabul eder mi? Elbette etmez. Yaratanı unutup, kâşifi sürekli hatırda tutmak pek mantıklıolmasa gerek.

Yukarıda kâinatta meydana gelen olaylardan birkaç örnek sunduk. Bu ve benzeri olaylar bütününe tabiatkanunları denilir. Tabiat ise "bir matbaadır, tâbi" değildir. Tâbi’, ancak Kudrettir. Kanundur, kuvvet değildir.Kuvvet ancak kudrettedir. "Anlaşıldığı üzere bu kainatı yaratan onun işleniş planını da çizmiş. Yanikanunları koymuştur. Buna "şeriat-ı fıtriye" dinilmektedir. Şeriat-ı fıtriye, Cenab-ı Hakkın kainatakoyduğu fıtri kanunlar, alemin hareketini tanzim eden ve Allah’ın irade sıfatından gelen kanundur. Bilindiği gibi Bediüzzamanşeriatı iki olarak tarif eder: "Birincisi; alem-i asgar olan insanın ef’al ve ahvalini tanzim eden ve sıfat-ıkelamdan gelen şeriattır. İkincisi; insan-ı ekber olan alemin hareket ve sekenatını tanzim eden, sıfat-ı iradedengelen şeriat-ı kübra-yı fıtriyedir ki, bazen yanlış olarak tabiat tesmiye edilir."

Burada ifade edilen kainat küçülse bir insan, insan büyütülse bir kainat şeklini alır ifadesiyleifade edildiği kainat-insan benzerliği. Şeriatın tarifinde de görüldüğü gibi Cenab-ı Hakk "kelam sıfatı"ile insanoğluna hitap ederken, "irade sıfatı" ile de bütün kainata hitab etmektedir. Cenab-ı Hakkın şeriat-ıfıtriyeyi koyması ile bütün mevcudat görevlerini noksansız yaptıkları gibi bundan bir lezzet de almaktadır. Cansızvarlıklar bile kendi hesaplarına değil, ancak onlarda tecelli eden esma-i İlahiye hesabına ve Cenab-ı Hakkınisimlerine makes olduklarından aydınlanır ve parlarlar. Yine mevcudata dercedilen "meyelan-ı nümuvv" yanibereketlenip artmak, büyümek, yetişmek isteği ile bir çekirdek sümbülleneceğim, meyve vereceğim der, doğru söyler.Mesela yumurtada bir meyelan-ı hayat var. Der, piliç olacağım. Biiznillah olur, doğru söyler. Mesela bir avuç suincimad ile meyelan-ı inbisatı ister. Der, fazla yer tutacağım, metin demir onu yalancı çıkarmaz, sözünün doğruluğudemiri parçalar.

İşte verilen bütün örneklerde görüldüğü gibi, kainatta meydana gelen bütün olaylar, "irade-iİlahiyeden gelen şeriat- ı fıtriye ile tanzim edilmiştir. Evamir-i tekviniyenin, adetullah’ın, sünnetullahıntecellileridir."