II. Masa “Fazilet, Muhabbet ve Medeniyet”


Fazilet, Muhabbet ve Medeniyet

Prof. Dr. Hasan KORKUT
Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ
Doç. Dr. Abdulnasir YİNER
Doç. Dr. Osman ÖZKUL
Dr. Sabahattin YAŞAR
Kazım GÜLEÇYÜZ
Malik ATOM
Nimet DEMİR
S. Furkan DEMİR

  1. Fazilet yerine menfaati, muhabbet yerine husumeti esas alan Batı medeniyeti, sürekli bir çatışma ortamını netice vermiştir. İnsanoğlunun ruh ve bedenini birbirinden ayırmış; milletleri ve toplumları birbirine düşman hale getirmiş, geniş dairede ise, insanı yaşadığı dünyaya yabancılaştırmıştır.
  2. Kur’ân medeniyeti ise, hedef ve gayede fazileti ve İlahi rızayı koyarak, insanlığı barış ve huzura kavuşturmayı esas alır.
  3. Menfaati esas alan Batı medeniyeti, hırs ve tüketimi kamçılayarak hem insanın ihtiyaçlarını arttırmış, hem de ruhun gıdası olan manevi değerleri ihmal ederek ruhen fakirleştirmiştir.
  4. Kur’ân, hem maddî kalkınmışlığı hem de ruhî tekâmülü dengeli bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefleyen, cihanşümül bir medeniyeti esas alır.
  5. Bediüzzaman, medeniyet ve fazileti aynı çarşıda yer alan iki insanî değer olarak kabul eder. İnsaniyetin kemal bulması, bu iki değerin mezcettirilip kaynaştırılmasıyla mümkündür.
  6. Medeniyet ve faziletin mezcinde anahtar kavramlar; iman, muhabbet, sadakat ve hamiyettir.
  7. “Muhabbet kainatın mayasıdır” diyen Bediüzzaman, Kur’ân medeniyetindeki iman ve tevhidin gereği olarak bütün yaratılmışları, bilhassa insanları, bilhassa İslâmları kardeş olarak gören bir anlayışı kabul eder.
  8. Kur’ân medeniyetinin esaslarından olan fazilet, muhabbet ve sevmek, günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu barış, güven ve saadeti temin eder.
  9. Kin, nefret ve husumet üreten ideolojilerin doğurduğu çatışmaları sona erdirmek için, Said Nursi’nin, “Biz muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yoktur” sözünde ifadesini bulan anlayış çerçevesinde bir sevgi seferberliğine ihtiyaç vardır.