VI. Masa “İnsan, İman ve Ahlak”


“İnsan, İman ve Ahlak”

Katılımcılar
Ali FERŞADOĞLU
Hakan YALMAN
Hüseyin ŞAHİN
Malik ATOM
Mustafa  Said İŞERİ

Deklarasyon

  1. İnsan Allah’ın en harika sanatı, en kıymetli misafiridir. Sözlerini en iyi anlayan muhatabıdır. Güzel isimlerinin en güzel yansıtıcısıdır. En faal memuru, en sorumlu âmiri, en dikkatli müfettişi ve seyircisidir. Varlığın işleyişinin merkezi ve mevcudatın sultanı, yeryüzünün halifesidir. Bu dünyaya imtihan olmak ve her iki dünya mutluluğunu kazanmak için gönderilmiştir.
  2. İman bir intisaptır. İman Kâinat Sultanına bağlanıp hizmetkâr olmaktır. İmanın şehameti başkasının tahakküm ve baskısı altına girmeye engel olduğu gibi, imandan kaynaklanan şefkat de başkasının hürriyet ve hukukuna saldırmaya engeldir.
  3. İnsanın “ahsen-i takvim”de (en güzel surette) yaratılmış olması fıtraten ahlaklı olduğunu gösterir. İradesini yanlış kullanması ise ahlak dışı davranışları ortaya çıkarır.
  4. İman güzel düşünce ve güzel ahlakın kaynağıdır. Güzel ahlâklı güzel düşünür. Güzel düşünen, güzellikleri görür. Fena ahlâklı ise fena düşündüğünden, fena şeyleri görür.
  5. Bediüzzaman’a göre günümüz insanının en önemli problemi imansızlık ve iman zafiyetidir. Bu problem imanı kazanmak ve kuvvetlendirmekle çözülür.
  6. Çağımızın en önemli özelliği dünya hayatını ahiret hayatına bilerek tercih ettirmesidir. Bunun anlamı ebedi mutluluğa bedel, nazarların sadece fani dünya mutluluğuna yönelmesidir.
  7. Milletlerin hayatının devamı bakımından da ahlakın önemi büyüktür. Geçmişte ve günümüzde birçok toplumun geçirdiği bunalım ve huzursuzluğun temelinde ahlaki çöküş vardır.
  8. Allah’a ve ahirete iman ahlakı yüceltir. Güzel ahlakın zirvesi ihlâstır. İhlâs yalnız Allah emrettiği için yapmak ve neticesinde sadece O’nun rızasını istemektir. İhlâsı kazanan biri, Cennetin eşsiz nimetlerini bile imanının ve ibadetinin karşılığı olarak görmez.
  9. İdeal insan ve doğru davranışlar, akıl, kalp ve diğer duyguların imanla aydınlanmasıyla mümkündür.
  10. Varlıkların ve ilimlerin hakikati Esma-i Hüsna’ya dayanır. Esma-i Hüsna ile “fıtri şeriat” ve güzel ahlak arasında sıkı bir bağ vardır.
  11. İnsan ruh ve bedenden oluşmuştur. Asıl olan ruhtur. Ruhun bedende yaşayabilmesi için insana üç temel kuvve verilmiştir. Bunlar “şehevi”, “gadabi” ve “akli” kuvvelerdir. Kuvve-i şeheviye faydaları çekme, kuvve-i gadabiye zararları uzaklaştırma ve savunma mekanizmaları ve kuvve-i akliye de doğru ile yanlışı ayırma melekesidir. İnsanın kuvvelerini vasat çizgide tutacak temel saik tahkiki imandır. Bu insanın “fıtri şeriat” ile uyum halidir.
  12. Kur’an’ın % 90’ı iman hakikatleri, % 10’u ahkâm ayetleridir. Bediüzzaman başta İslam Âlemi olmak üzere dünyanın gündemine Kur’an’ın temel mesajı olan imanı tekrar taşımayı başarmıştır.
  13. Güzel ahlak edeptir. Bu noktada yegâne model Hz. Muhammed’dir (asm).