II.Masa “Risale-i Nur’da tebliğ metodları ve eğitim”

“Risale-i Nur’da tebliğ metodları ve eğitim”

  1. Tebliğ; tevhid, haşir, nübüvvet, adalet ve ibadet hakikatlerini Kur’anî bir tarzda acz, fakr, şefkat ve tefekkür düsturları çerçevesinde özümseyerek ihtiyacı olan fıtratlara uygun olarak lisan-ı hal ve lisan-ı kal ile beyan etmektir.
  2. Eğitimin tebliğ aşamasında ilk basamak kişinin kendi nefsi olmalıdır. Daha sonra daire genişleyerek kişinin aile ve çevresiyle devam eder.
  3. Bu zamanın en büyük hastalığı iman zaafiyeti olduğu için; Şimdi en mühim iş, taklidi imanı tahkiki imana çevirerek imanı kuvvetlendirmektir, imanı takviye etmektir. Her şeyden ziyade imanın esasatıyla meşgul olmak katî bir zaruret ve mübrem bir ihtiyaç haline gelmiştir.
  4. Bediüzzaman’ın eğitim anlayışı sadece bedeni eğitmek ya da zihni formatlamak değildir. Akıl ve kalbin riyasetinde bütün duygu ve düşüncelerle birlikte sağlıklı ve nitelikli bir eğitim anlayışını topluma kazandırmaktır. Bu eğitim metodu asra ve asrın insanına en uygun olanıdır.
  5. Risale-i Nur’un öğrettiği şekilde hiçbir maddi menfaat beklemeden; “Madem nefsim emmaredir, öyleyse nefsimden başlarım.” düsturuyla ilk başta kendi nefsini muhatap tutarak tüm insanlara hitap edecek bir tarzda hareket edilmelidir.
  6. Hakkın hâtırı âlidir hiçbir hatıra feda edilmez hakikatince; metanetle, ihlasla, korkmadan ve çekinmeden tebliğ vazifesi yerine getirilmelidir.
  7. Tebliğde; muhatabına ve mekânına göre hitap, güzel üslûp, delilli ve ispatlı anlatım, batılı tasvir etmemek ve anlatılanlarla yaşanılanların bir olması muhatabı da tebliğin bir parçası haline getirecektir.
  8. İnsanın en tesirli ve birinci muallimi annesi olduğu için iman ve Kur’an hakikatleri ailede başlar. Bir çocuk küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek zor ve müşkil bir tarzda İslâmiyet ve imanın erkânlarını ruhuna alabilir. Bu nedenle öncelikle kadınlar Kur’an ve Sünnet esaslarını massetmeli ve çocuğuna aktarmalıdır.
  9. Bediüzzaman’ın eğitim anlayışı, her mekânı (okul, ev, iş yeri, hastane, hapishane) bir medrese-i Nuriye olarak kabul eder. Eğitimi sadece taş binalara sıkıştırmaz.
  10. Tebliğ vazifesinde gurur ve kibre kapılmamalı. Belki en çok kendini muhtaç bilip kendi eksikliği için iman hakikatlerine mazhar olduğu şuurunda olunmalı. Evet, lezzetli üzüm salkımlarının hasiyetleri, kuru çubuğunda aranılmaz. Kendini kuru çubuk hükmünde görmeli.